Psikolog Fenerbahçe, bu sezon Avrupa'daki gururumuz oldu ama ne hikmetse Süper Lig'de adeta Galatasaray'ın psikologluğunu yapıyor. Galatasaray'ın Avrupa programı gereği maçlarını pazar günleri oynamasından dolayı Fenerbahçe, genelde Galatasaray'dan önce sahaya çıkıyor. Galatasaraylı futbolcular da televizyonda Fenerbahçe'nin aldığı sonuçları seyrederek terapi oluyorlar. Yine öyle oldu. Helsingborg kazazedesi Galatasaray, kroşe vaziyetteki bir boksör gibiyken bir anda kendine geldi. Hakem tam 10'a kadar sayarken, imdada Fenerbahçe yetişti. Fenerbahçe'nin Kayseri mağlubiyeti, Galatasaraylı futbolculara ilaç gibi gelirken Fenerbahçe yine psikologluk yapmış oldu. Galatasaraylı futbolcuları havaya soktular. Büyük takımlar yeri ve zamanı geldiğinde büyüklüklerini gösterirler. Özellikle aldıkları şok sonuçlar sonrası büyük balık küçük balığı yer misali gereğini yerine getirirler. Beşiktaş, bu durumu Sivasspor maçında sürdüremedi ama istisnalar kaideyi bozmaz.
Bilardo maçında olmaz Galatasaraylı futbolcular, sahaya inanmış olarak çıktı. İnanmak kazanmanın yarısıdır derler. Feldkamp, dün gece cesur futbol oynatırken, Bülent Korkmaz ise hiç soyadıyla ilgisi olmayan bir futbol mantalitesiyle sahaya çıkardı takımını. Bülent, nedense korkmuştu. Galatasaray'ın gençlerini beğendim. Çok olumlu hareketler yaptılar. Galatasaray, kolej takımı gibiydi. Arda ve Lincoln bu gençlerin birlikte yaptıkları güzel yemeğin tuzu ve biberi oldular. Feldkamp'ın sezon başında yapmak istediğiyde buydu zaten. Ama engel oldular. Adam sonunda amacına ulaştı. Gecenin en şanssız isimleri kalecilerdi. Bilardo maçında bile böylesine ilginç vuruşlar olmazdı herhalde. Sonuç olarak Feldkamp ve Galatasaray, Helsingborg faciası sonrası yeniden kendine gelirken Feldkamp'ın ipini çekmek isteyenler de şimdilik inzivaya çekildi.