Hüsran UEFA Kupası'nda grup kuraları çekildiği zaman herkes G.Saray'ın çok ballı börekli bir gruba düştügünü ifade etmişti. Her zamanki "Süper kura çektik" nidalarıyla grup maçlarına başladı G.Saray. Grubun en iyi takımlarından biri olan Bordeaux karşısında alınan mağlubiyet dahi herkesi üzmüştü. Nasıl olsa geride 3 tane teneke takımla maç vardı. Ama unutulan bir şey vardı. O da ligleri yeni bitmiş olan bir İsveç takımıyla karşılaşıyor olmasıydı. Dünyanın en disiplinli, yaptıkları işe en saygılı ve fizik güçleri en yüksek oyuncuların oynadığı İskandinav takımları her an her şeyi yapabilecek güçteydiler. Bunu takımlarımız çok kez yaşamışlardı. Unutulan bu gerçek, G.Saray'ın dün akşam bir hezimetten kurtulmasına ramak kalmışken 3-2'lik bir mağlubiyetle sahadan ayrılmasına neden oldu.
Sudan sebepler Tabii ki maç içinde G.Saray'ın kaçırdığı net pozisyonlar vardı. Ama son derece organize ve bir makine intizamı içinde G.Saray kalesine gelen Helsingborg, attığından fazlasını da kaçırarak çok sevindiği bir galibiyet aldı ama farkı çok daha fazla yapabilirdi. Peki bu mağlubiyete neden olan faktörler nelerdi? 'Avrupa'da çok tecrübeli' olarak nitelendirilen G.Saray takımının aslında çok fazla tecrübeli oyuncusu da yoktu. Tecrübeli oyuncular sudan sebeplerle kapı önüne konmuştu. Örnek Mondragon, Tomas, Necati, Emre, Cihan vs. İkinci olarak takımdaki sevgisizlik ve dayanışma eksikliği bu yıl gözle görülür boyutlara varmıştı. Hem omurgası bozulan takım, hem de disiplin uğruna masum yaramazlıkların kamuoyu önünde teşhir edilmesi önemli oyuncular arasında ciddi bir kırgınlık yaratmıştı. Büyük beklentiler içinde yıldız diye lanse edilerek alınan oyuncular aslında G.Saray gibi büyük bir takım için son derece sıradan oyunculardı. Örnek Serkan Çalık, Barış, Servet, Volkan vs. Maçın teknik ve taktik yönünü bir tarafa bırakırsak yukarıda saydığım sebepler başarısızlığın temel nedenleri. Geriye bir beklentim daha kalıyor. İnşallah ben yanılırım. Kısa bir süre içinde Feldkamp 'allaha ısmarladık' deyip yerine bir "nöbetçi Alman" antrenör getirilse diyorum.