Deivid'i babası bile gönderir miydi? Yazdığım yazılara sizlerden gelen her türlü olumlu eleştiriye açığım. Olumsuzuna da... Ancak ad, soyad vererek gönderenlere. Yoksa öyle internet köşelerinde sahte nick'lerle atan tutanlara değil. F.Bahçe konusunda yazdıklarımın % 90'ına olumlu eleştiri geldi. Sadece ''Deivid'i babası bile olsa gönderirdi'' yazım nedeni ile bazı Fener'li arkadaşlar ''Gördünüz mü hocam Deivid'i?'' diyorlar zaman zaman. İşte bu nedenle daha önce ne dediğimi tam anlamamış olanlar olabilir diye, bir kez daha Deivid'i yazıyorum.
Ama önce, Şampiyonlar Ligi'nde Fener'in yarışacağı rakiplerin santrforlarının ve hücum arkası 'gol adamlarının' liglerinde attıkları gol sayılarına bakalım: Dikkatli baktınız değil mi? Bu takımların hepsi Fener'in şimdi ve ileriki turlardaki en ciddi rakipleri. Fener'den en belirgin farkları ne? Drogba'dan uzun süre yararlanamayan Chelsea dışında nerdeyse hepsinin gol adamları, hem de bizden çok daha zorlu liglerde nerede ise Fener'in 2 katı gol atmışlar. Yani ciddi anlamda fazla sayıda gol atabilen hücum adamlarına sahipler. Peki bu takımlar Şampiyonlar Ligi'nde ne yapıyorlar bu sene? Gelin ona da bakalım. Genelde baktığınızda; Fener, bu takımlardan golcüsü Torres'den uzun süredir yararlanamayan Liverpool'u geride bırakabiliyor sadece ve 20. sırada. Aşağıdaki tabloda, Şampiyonlar Ligi'nde maç başına atılan gol ve ilk 10 sıralamayı görüyorsunuz. Bu arada belirtelim, Fener'in maç başına gol ortalaması sadece ''1''. Peki Fener şu anda Şampiyonlar Ligi'ndeki başarısını neye borçlu? Net söyleyelim; atmasına değil, yememesine. Fener en az gol yiyen ilk 10 takım içinde.
ATMADAN, YEMEYEREK BİR YERE VARAMAZSIN FENER! Peki, atamadan az yiyerek, bu işin sonu gelir mi? Onu da net söyleyelim; gelmez. Atamadan yemeyerek, milli takımlar düzeyindeki şampiyonalarda şampiyon olmak mümkün. Nitekim 2006 kupasının finalini en çok atan Almanya ve İspanya değil, en az yiyen İtalya ve Fransa oynadı. 2004'te en az yiyen Yunanlılar şampiyon oldu. Ama iş kulüpler düzeyine gelince kazın ayağı öyle değil. Çok atmanız gerekiyor şampiyon olmak için, çok. Peki, "Deivid'den açtın, neden buralara geldin doktor?" dediniz değil mi? Anlatacağım ama önce Deivid için daha önce ne demeye çalıştığımı bir kere daha anlatayım: Deivid'in bu ülkeye gelen oyuncular içinde sağ ayak içini en iyi kullanan, dikine pas vermeyi en iyi beceren, topu tek hamlede stop etme konusunda en becerikli, ara pas ve savunma arkasına pas atma konusunda en yetenekli adamlardan biri olduğunu 2007 ağustosunda yazmıştım. Ve eklemiştim; "Deivid iyi futbolcu ama Fener'in iyi futbolcuya değil 'iyi santrfora' ihtiyacı var." Bu yazıdan birkaç hafta önceki yazımda da Deivid'in gol atma sıklığının düşüklüğüne dikkat çekmiştim. Bugün de söylemek istediğim şeyden 1 adım dahi geride değilim. Bakın bazı saptamalar yapalım. A-Yukardaki gol atma örneklerini neden verdim? Çünkü Fener'in ciddi bir gol sıkıntısı var. Peki Deivid Fener'e neden alındı? Santrfor diye. Yani gol atsın diye, yani ceza alanı içinde olsun ve rakip savunmayı dağıtsın diye... Peki Deivid bunları ne kadar yapıyor? Ceza alanına giriş sayısı bu sene geçen seneye göre artmış olmasına rağmen hem de... Dikkat edin, burada lafım tekniğine ya da adam geçmesine değil, golcülüğüne, santrforluğuna. B-Peki Fener Deivid'i kaybetmeme ve sağ kanatta ona yer bulma uğruna neleri kaybetti? Bakın sayalım, şaşkına dönün: 1-Sağ kanattan Mhmet Yozgatlı ve Serkan gönderildi. 2-O bölgeye Colin ve Ali Bilgin alındı ama Deivid orayı kapadığı için yer bulamıyorlar. 3-Sağ kanatta arkada Önder, önünde Gökhan seçeneği de olabilirdi. Ama şimdi akla bile gelmiyor. 4-Eğer 4-4-1-1 oynarsanız iki kanadın önlerindeki adamlar asla yerlerini kaybetmemelidir. Ama rica ediyorum Fener'lilerden, bakın bakalım Deivid her maçta, ne kadar çok ortaya geliyor, kanadı boş bırakıyor ve arkasındaki sağ bek nasıl zor durumda kalıyor? Size bir şey daha, yine bakın görün, Aurelio ve Deniz'in top çaldığı ya da akın kestiği pozisyonların çoğu Deivid'in boşalttığı sağ kanadı doldurmalarından ileri geliyor. 5-Ama en önemlisi ve asıl anlatmak istediğim nokta Deivid takımda kalınca çok gerekli olan santrfor da alınamadı. Yani Deivid, hem sağ kanadın tüm adamlarını "taca" attı, hem de gelecek gerçek bir santrforun önünü tıkadı. Aslında sadece Deivid değil Kezman'da da bu sıkıntı yaşandı. Sevgili Fener'liler sizin sağ kanat adamına mı ihtiyacınız vardı sezon başında, yoksa santrfora mı? Düşünün bakalım. 6-Sorun bakalım kendi kendinize, "Kaçınız PSV ile oynanacak maçta Deivid yok diye korkudan tir tir titriyorsunuz? "Eyvah, ne yapacağız şimdi, Deivid yok" diyorsunuz. Oraya, oynadığı takımda 4-4-2'nin sağ ön adamı olarak süper oynamış Kazım'ı koyunca hiç fark olmayacak, bunu da göreceksiniz.
SONUÇ: 6 AY ÖNCE SÖYLEDİĞİMİ YİNE, AYNEN SÖYLÜYORUM; Deivid mükemmel bir insan, arkadaşları onu çok seviyor, insancıl tarafını birkaç kez gözlerimle gördüm. Ben de seviyorum, tekniğine de bayılıyorum ama onu yapacak Alex var, Tümer var bu takımda. Bu nedenle Deivid iyi oyuncudur, teknik ve pasör oyuncudur ama bu sene ceza alanına girme sayısı daha çok artmasına rağmen bu şekilde oynadığı müddetçe Şampiyonlar Ligi'ndeki iki golüne karşın, Fener'in santrforu değildir. Takıma verdiklerinin yanında, yukarıda yazdığım takımdan aldıklarını ve engellediklerini görememek sorun teşkil edecektir. Bu nedenle babasına sorsanız o da "Benim oğlum sizin bildiğiniz santrforlardan değil" diyecektir. Halbuki Fener'e Şampiyonlar Ligi'nde "Santrfor gibi santrfor" gerekmektedir.