Aykut süperdi 4büyüklerden üçünün galip gelemeden kupa serüveninin ilk maçlarını tamamlandığı haftada, Galatasaray biraz zorlamayla da olsa üç puanı alarak iyi bir başlangıç yaptı. Maçın genelinde enteresan olaylar vardı. Bunların başında kaleci Aykut'un fevkalade ciddi, sakin ve klas bir 90 dakika çıkarmasıydı. En az 5 yüzde yüz gollük Denizli atağını akıllıca ve sakince önledi. Bu ataklarda ne hiçbir arkadaşına kızdı, ne kimseyi suçlardı ne de direklerle veya ayakkabısıyla kavga etti. Umarım çok adaletli olduğunu satır aralarında durmadan yineleyen Feldkamp "yiğidin hakkını" verir. Aslında Feldkamp bu maçta adeta G.Saray'ı bir kobay gibi kullandı. Öyle kullandı ki Bouzid ile Song sahadayken oyuna alınan Servet'ten sonra uzun bir süre Bouzid nerede oynayacağını anlayamadı. Aynı şekilde Ümit Karan'ın çıkıp yerine Uğur'un girmesi zaten tek hücumcu olan Ümit'in yerine üstün fiziği ile Serkan Çalık'ın geçmesine yol açtı.
Denizlispor toparlanmış Bu kadar enteresan ve anlaşılmaz değişiklikleri bence kendi de anlamadı. Galatasaray'da Barış, Song, Hasan ve Mehmet Topal iyilerdendi. Denizli'de ise Yusuf, adeta izleyenlere "Bu kadar büyük yetenek nasıl üst düzey takımlarda oynayamadı" dedirtircesine sahanın en iyisiydi. Denizli geçen hafta yenildiği G.Saray maçındaki görüntüsünden pozitif yönde çok daha ilerdeydi. İyi oynadılar, rakiplerinden daha fazla gol pozisyonu ürettiler. Güvenç Kurtar'ın akıllı bir şekilde takımın iskeletini değiştirmeden oynattığı genç oyuncular gayet de başarılı bir 90 dakika çıkardılar. Bu kadar basit ve bütün oyuncuların iyi niyetli olduğu bir maçta hakem Vedat Yüksel kendini zora sokacak işler yaptı. Allah'tan eğrisi doğrusu da geldi önemli bir zırıltı dırıltı çıkmadı.