Fenerbahçe
Galatasaray  
Beşiktaş  
Trabzonspor  
Süper Lig  
2. & 3. Ligler  
Aktüel  
Yazarlar  
Fikstür  
SMS Paketi  
Ana Sayfa  
Arşiv  
     

Papila'ya inandım!


USTA yazarımız Turgay DEMİR sordu, maçın olay hakemi Cem PAPİLA cevapladı. Futbol gündemine bomba gibi düşecek, günlerce konuşulacak bu müthiş haberin tüm ayrıntıları bugün Fotomaç'ta.

***

Papila'ya inandım

Eğer kötü niyetli olsa, daha ilk yarıda iki Beşiktaşlı, iki de Samsunlu kırmızı görürdü. Papila, iyi niyetine beni kesinlikle ikna etti... İnönü'deki cesareti özellikle Fenerbahçe maçlarında gösteremediğini söyledim, bana ilginç bir cevap verdi. Samimiydi....

Beşiktaş'ın hükmen yenildiği Samsun maçı sonrasında "Cem Papila katletti, kötü niyetliydi" türünden ağır eleştirileri kaç kez yazdığımı bilen bilir. Bu eleştirilerimi yaparken, gösterilen kırmızı kartların haklı mı, haksız mı olduğunu tartışmaktan çok Cem Papila'nın sahaya art niyetli çıktığını ileri sürdüm. İşin ilginç yanı ben yazdıkça sağdan soldan tüyolar yağmaya başladı. Dönemin federasyon asbaşkanı ve Hukuk Fakültesi'nden sınıf arkadaşı Şekip Mosturoğlu'nun desteğiyle Süper lig hakemi olduğundan tutun da, yine aynı destekle maça tayin edildiğine kadar... Bu ve benzeri duyumların da etkisiyle Beşiktaş'ın şampiyonluğunun elinden alınması için yazılan senaryoda Cem Papila'nın da rol üstlendiğine dair bir çok yorum yaptım. Her fırsatta eleştirdim. Bunca yazıdan sonra geçtiğimiz hafta bir tesadüf sonucu karşılaştığımızda ilk sözlerim şu oldu: "Sayın Papila, sizin Beşiktaş-Samsun maçını art niyetli yönettiğinize ve milyonlarca Beşiktaşlı'nın mutluluğunun çalınmasına katkı yaptığınıza inanıyorum. Bu önyargım değişmediği müddetçe ise ben sizinle konuşurken daha rahatsız olurum." Belki şaşırdı ama samimiyeti de fark etti. "Olabilir, saygı duyarım" dedi. Papila'ya, önyargımı ortadan kaldırabilecek bir tek şey olduğunu söyledim. O şeyin ne olduğunu şimdi burada açıklamayacağım. İnsani, vicdani bir şey olduğunu, inançlı insanlar için geçerli olabileceğini bilin yeter.

YÜREK SINAVIMDAN GEÇTİ

Beni ikna etmek gibi bir zorunluluğu yoktu, bunu hiç önemsemeyebilirdi. Buna rağmen kabul etti! Neyi mi?.. Onu söylemeyeceğimi biraz önce belirtmiştim... Kendinden emindi, benim yürek sınavımdan geçmeyi başardı... Çok... Çok... Ama çoook şaşırdım... Hayalim bu değildi!.. Bir gün karşılaştığımızda ben yine bunları söyleyecektim ama o kaçacaktı!.. Kabul etmeyecekti!.. Hep buna hazırlamıştım kendimi... Tam tersine değil. Tam tersi oldu... O maçı önyargılarla yönettiğine adım gibi emin olduğum biri, beni ciddi şekilde şaşırtıyordu... Kesinlikle böyle bir şeye hazır değildim. Bunu anlatmak hiç kolay değil... Ciddi bir şok yaşadım... Hayalim şuydu, ben vicdani doğrulama için uğraşırken Papila, "Sayın Demir, ben o maçta gördüğümü çaldım. Siz ister inanın, ister inanmayın" diyecekti... Tek kelimeyle şaşkın ördek gibi oldum. Yaklaşık 4 senedir inandığım bir davayı kaybetmiş gibi hissettim kendimi. Şaşkınlığım geçecek gibi değildi ama bakış açım 180 derece değişti, her dürüst insanın inanacağı bir durum vardı karşımda ve inanmıştım, önyargım ortadan kalkmıştı. Maçın pozisyonlarından çok daha önemli olan "hakemin niyeti" meselesi benim vicdanımda çözümlenmişti... Bu kadar kolay mı diyenleriniz olabilir, inanın hiç kolay değil sevgili dostlar ama bu bir hayat felsefesi. Hepimizin, her şart altında inanacağımız bazı şeyler yok mudur? Papila benim için bu kadar önemli olan bir konuda inançla yürüdü yolunu... Kendinden emin ve samimiydi. Yürek, yüreğin sesini duyar. Duydum... Hikaye bu işte, samimiyeti farketmek... Fark ettim... Peki o maçı yeniden yaşamak ister miydik? İkimizin de bu soruya verdiği cevap 'evet' olunca o noktada müdür devreye girip "Oturun, izleyin, konuştuklarınızı da yazın!" dedi.

YÜZÜM KIZARMADI DESEM!

Papila kendine ve kararlarına çok güveniyordu, beni ikna edeceğinden de emindi. Yani oturup pozisyonları konuştuğumuzda, büyük bölümünde Papila'nın haklı çıkması doğal sonuç olacaktı. Buna rağmen beni bir kez daha şaşırtmayı başardı. Belki benim gibi başkalarının da önyargılarını ortadan kaldıracak şeylerin yazılmasını istemedi. "Sizin önyargılarınızın ortadan kalkması yeterlidir" diyordu. Yüzüm kızarmadı desem yalan olur. Bin bir güçlükle, "Hiç değilse ben izlenimlerimi insanlarla paylaşmalıyım, bunca eleştiriden sonra..." dedim. Güçbela ikna oldu, daha doğrusu kararı bana bıraktı. Benim verdiğim kararı da şu anda okuyorsunuz zaten. Şimdi gelelim pozisyonlara ama önce şunu belirtmeliyim. Maçı yıllar sonra tekrar izlediğimde ilk saniyeden itibaren Beşiktaşlı oyuncuların çok gergin olduklarını fark ettim. Daha sonra yaşanan gelişmelerden biliyoruz ki, aylardır paralarını almıyorlardı. Bazı yabancılar sözleşme uzatırken Zago ve Guinti'ye imza attırılmamıştı. Beşiktaş'ın şampiyonluğunun elinden alınacağına dair iddialar, Aziz Yıldırım'ın "Kesin şampiyon olacağız" şeklindeki açıklaması, Rize maçının tarihte eşi benzeri görülmemiş şekilde tekrarı ve yeni transfer Nobre'nin skandal bir kararla oynatılması da tüm bu gerginliklerini üzerine gerginlik katmıştı. Maç böyle bir atmosferde oynanıyordu. Buna karşılık yine çok net şekilde fark ettim ki Papila kale atışı yaparken de, kırmızı kart kararlarını verirken de son derece sakin ve soğukkanlı. Sürekli futbolcuları sakinleştirmeye çalışıyordu. Şimdi gelelim kırmızı kartlara. Önce Zago'nun pozisyonu... Papila, Zago'nun rakibine sert bir faul yaptığı o pozisyonda yardımcısının uyarısıyla ikinci sarıdan kırmızı gösteriyor. İzleyince gördük ki, Zago'nun bir sarı kartlık faulü de es geçilmiş. Belki ilginç gelecek ama kesinlikle kendisini attırmak için her yolu denemiş... Bu kart dört dörtlük. Zaten bu pozisyonda benim de hiç bir itirazım yoktu. Geçtik ikinci pozisyona. Üzülmez'in, kendisine dirsek atan Cesar'ın sırtına vurup kırmızı kart gördüğü pozisyonu izliyoruz. Görüntülerle bunun içinden çıkamadık, çünkü yakın planı yoktu. Hocaya göre her dirsek kart gerektirmiyordu bana göre kesinlikle orada iki kırmızı kart çıkmalıydı. Cesar mutlaka atılmalıydı. Yakın plan görüntü olsa Papila'yı ikna ederdim çünkü o da önyargısız izledi. Detay olmayınca anlaşamadık. Hemen belirteyim burada Cesar'ın atılması çok önemli. Çünkü bu pozisyonda kırmızıdan kurtulan Cesar, üç dakika sonra Ahmet Yıldırım'ın atıldığı pozisyonda da olayın baş kahramanı. Üstelik Cesar atılmış olsa, durum 10-9 olacak ve gerginlik de azalacak. Her neyse. Bu iki pozisyona gelene kadar Beşiktaş lehine bir faul pozisyonunu yanlış yorumladığını (golden önceki değil), bir pozisyonda da Samsunlu oyuncunun sarı kartlık hareket yaptığını açık yüreklilikle kabul etti. Ahmet Yıldırım'ın pozisyonunda ise ikna olan bendim. Ahmet Yıldırım, hakem, Beşiktaş lehine faul düdüğü çalmışken, topun neredeyse tam ters istikametine tekme sallıyor. Topla ilgisi olmadığı kesin. Kimbilir belki de Cesar'dan İbrahim Üzülmez'in intikamını (!) almak niyetindeydi. Sonuç olarak hareketi kırmızı kartlıktı. Bu konuda hocaya hak verdim. Tekme yiyen Cesar da sarı gördü, bu da doğruydu ama kırmızıyı daha önce görse, en azından Üzülmez'e dirsek attığında sarı görse, burada o da atılacaktı.

SİNAN ENGİN NE DEDİ?

Asıl önemlisi şu. Maçın ilk saniyelerinden itibaren Beşiktaşlı oyuncuların ne kadar gergin oldukları, ilerleyen dakikalarda da tribünlerin ne büyük bir gerilim yaşadığı yıllar sonra çok daha net belli oluyor. Tribünler her karara "Şampiyon olmamız engellenemez" şeklinde tepki göstererek, çok önceden gerildiklerini de ortaya koyuyorlar. Bir hakem için çok ama çok zor maçtı. Zaten maçın devre arasında hakemlerin yanına giden o zamanki ve şimdiki menajer Sinan Engin'in, "Hocam üç kartın da doğru ama bizim çocuklar biraz gergin, lütfen biraz yardımcı olalım" demesi, o andaki durumun özeti. Bu sözleri hatırlattığımızda "Gösterdiğim üç kırmızı karttan dolayı çok mutlu değildim, hepsinde haklı olduğumu da bana iletmişlerdi ama Engin'in sözleriyle yeniden doğmuş gibi oldum" diyen Cem Papila, maçı kötü niyetle yönetmiş olsa, her şeyin çok daha farklı gelişebileceğinin altını ısrarla çiziyordu. Yukarıda okuduğunuz satırları kimileri itiraf olarak değerlendirebilir. Kimilerine göre vicdani bir hesaplaşma olabilir bu. Bilen bilir, inandığını yazan biridir Turgay Demir. O gün bütün kalbiyle Cem Papila'nın hata değil "yanlış" yaptığına inanıyordu, yaptığı eleştirilerde de bunun altını çizdi.

BÖYLE MAÇ YÖNETMEDİM
Bir futbol adamı olarak, o sezon hakem, federasyon ve yönetim hataları (Futbolculara para ödememek gibi) sonucu Beşiktaş'ın şampiyonluğunun elinden alındığına inandım. Hala da bu görüşüm değişmiş değil. Ancak Cem Papila'nın bu senaryoda olduğuna artık inanmıyorum. Benim için haksızlık yapanları eleştirmek ne kadar önemliyse, ben bir haksızlık yaptığımda onu ortadan kaldırmak da o kadar önemlidir. Bu arada hemen belirteyim, uzun süren sohbetlerimiz sırasında, Fenerbahçe-Trabzon ve Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçlarındaki hatalarını hatırlatıp, "Hiç Fenerbahçe aleyhine hata yaptınız mı?" diye sordum. Kendi hatırladıklarını anlattı. Ben de çok uzatmadım o konuyu. Sonuç olarak şuna inandım, Papila, Beşiktaş- Samsun maçında kötü niyetli değildi. Belki en büyük hatası, aynı sert hakemliği daha sonra sergileyememek oldu. Özellikle de Fenerbahçe maçlarında. Kendisine bunu da söyledim. O da bana, "Bir daha böyle bir maç yönetmedim ki" dedi. Bilemem. Bildiğim şu ki, hayat boyu eleştireceğim bir insandı Cem Papila, artık öyle değil. Dürüstlüğüne inandım ve bir kez daha inan dığımı yazıyorum. İnandığını yazmak suç ise ben bu suçu ömür boyu işlemeye hazırım. Bugün olduğu gibi. Not. Bu maçı tekrar izleme şansını yayıncı kuruluş Lig TV sayesinde elde ettik. Başta sevgili dostum Sedat Kaya olmak üzere, maç kasetini hazırlayan tüm Lig TV ekibine teşekkür etmek boynumuzun borcudur. Ellerine sağlık...




İkincilik yeter
Söz Bobo'da
Beşiktaş döküldü
Geleceğe bakın
Bosque'de son şans!
Carew'e telefon
Taşkınlığa önlem
Ataman'dan ziyaret
Beşiktaş günlüğü
Toparlan artık
Demirören gurur dolu
Delgado oynayacak
Deriş: Kol kola Kadıköy'e
Çek verildi
Fark etmiyor
Paralar hazır
Maç arası idman
Aslar işbaşına
Biletler satışa çıktı
 
Fener yenilmez
Türkmen, Yula, Kubilay, Bilgiç,...
Carlos klasiği
Fenerbahçe' nin ünlü yıldızı...
Kupa Aslanı
Aykut' un kalesinde devleştiği...
7. penaltısı
GALATASARAY, Denizli karşısında...
Tehoue atağı
Başkan Nuri Albayrak, Fransız...
Eşitlik bozulacak
Trabzonspor bugün Aker' de konuk...

Fenerbahçe | Galatasaray | Beşiktaş | Trabzonspor | Süper Lig | 2 & 3 Ligler | Aktüel | Yazarlar | Sayısal loto | Süper toto | Şans topu | Künye | Ana Sayfa

Fotomaç Servisi

Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu