Derbi ve Papila Beşiktaş'ın yakın tarihinin en çarpıcı olaylarından biri Cem Papila'nın beş kırmızı kart gösterdiği Samsun maçıdır hiç kuşkusuz. Günlerdir bu konuya yoğunlaşmıştım. Şimdi diyeceksiniz ki nereden çıktı bu Samsun maçı?.. Derbi öncesi ne alaka?.. Şöyle çıktı; Cem Papila ile geçtiğimiz hafta bir araya geldiğimizde, oturup maçı tekrar izleme kararı aldık. Dakika dakika izleyip üzerinde konuşacaktık. Dün bunu yaptık. Peki neler konuşuldu, kim, hangi konuda, kimi ikna etti?.. Nasıl bir sonuca vardık? "Papila o maçta kötü niyetliydi" diye defalarca yazan ben, şimdi ne düşünüyorum? Tüm bu soruların cevabını cuma günü Fotomaç'ta bulacaksınız. Hemen belirtmeliyim ki, samimi, açık yürekli, herkesin objektif olmaya çalıştığı bir tartışmaydı bu... Her neyse, Beşiktaş-Samsun maçındaki sır perdesinin aralanmasını şimdilik bir yana bırakıp son duruma bir bakalım. Büyük Şehir Belediye maçı gösterdi ki, motivasyon problemi yaşanan maçlarda Kartal'ın oyunu kontrol etme şansı kalmıyor. Liverpool karşısındaki mücadele ve yardımlaşma Belediye maçında yoktu. Özellikle forvet arkasında oynayan Tello, Serdar Özkan ve Delgado ile gol ayakları Bobo, Burak, Nobre inanılmaz derecede etkisiz kaldılar. Beşiktaş yine savunmasına bağlı olarak ayakta kalmaya başladı, bu çok tehlikeli...Yukarıda anlatmaya çalıştığımız görüntü derbiye nasıl yansıyabilir, gelin isterseniz biraz da ona bakalım...
Derbiyi kim kazancak? Beşiktaş'taki problemin benzeri F.Bahçe'de de var. Sarı-Lacivertli oyuncular da rakibe göre oynuyor. Maç seçiyorlar bir başka deyişle. Motive olamadıkları zaman performansları çok düşüyor. Tıpkı Beşiktaş gibi yani. Allah'tan oynanacak maç bir derbi, dolayısıyla iki takım da böyle bir sorun yaşamaz. Çünkü derbilerin motivasyonu içinde gizlidir. Takımların motivasyon derdi yaşamayacaklarını düşündüğümüz anda, ortaya iyi bir 90 dakika çıkmasını beklememiz doğal oluyor. Beşiktaş muhtemelen savunma ve ortalanda çok daha iyi mücadele ederken Fenerbahçe de topla buluştuğu anda ve hücum bölgesinde daha etkili olacaktır. Peki doksan dakika sonunda ne olacak? Az pozisyon bulan mı kazanacak, çok pozisyona giren mi? Rakiple daha az didişmek zorunda kalan savunma mı hata yapacak, daha pozisyon karşılayan mı? Bu soruların kesin cevaplarını sadece ilk ve son düdük arasında futbolcular verebilir, gerisi hikayedir...