Altın galibiyet Arka arkaya 4 puan kaybedip üstüne üstlük bir de Bordeaux mağlubiyetinden sonra Galatasaray, Denizli deplasmanına çıktı. Ciddi boyutta sakatları vardı ki bunlar vazgeçilemez 4-5 oyuncusuydu. Beşiktaş'ın beraberliği ve Sivas'ın mağlubiyetinden sonra bu maçı kazanmak Galatasaray için elzem olmuştu. Bu kadar çok eksikte, Cimbom elindeki mevcudun İsmail Bouzid hariç en mantıklı kadrosuyla çıkmıştı. Bordeaux maçında fatura kesilen Uğur Uçar'ın yerinde aslında Hasan Şaş gibi görünmesine rağmen kimin oynadığı da belli değildi. Feldkamp, günü gününe uymayan beyanatlarından sonra kendi adamı olan Bouzid'i de abuk subuk bir yerde oynatarak çok sağlıklı olmadığı mesajlarını verdi.
Hasan ve Nonda iyiydi Sezon başından beri takıntılı olduğu Hasan Şaş, Nonda ile beraber Galatasaray'ın en iyi oyuncularından biriydi. Aslında Hasan Şaş gerek hırsıyla, gerek liderlik vasfıyla Galatasaray'ı her zaman sırtlayıp önemli katkılar yapabilecek bir oyuncu. Dürüst, çalışkan ve heyecanlı. Eğer Feldkamp, Hasan gibi bir oyuncuyu kullanmakta zorluk çekiyorsa biraz aynaya bakıp kendine çekidüzen vermeli. Dünkü maçta Nonda, 2000-2001 senelerindeki müthiş bir çıkış içinde olan ve Drogba'dan daha ümit veren bir oyuncu görünümündeki kimliğini sahneye koydu. İleri uçta Ümit ile beraber iyi bir ikili oluşturdu. Penaltı vuruşlarında ise kendinden emin ve cesaretli kararlarıyla maçı G.Saray lehine çevirdi. Bünyamin Gezer, ortada bir maç yönetti. Ama verdiği iki penaltı bir hafta boyunca tartışılacak.