Çare yok En sonda söyleyeceğimizi, en başta söyleyelim... Sayın hocam; siz bu Higuain'i istemiyorsunuz, bunu dün açıkça deklare ettiniz. Arjantinli, dünkü Belediye maçında takıma gol gerekli olmasına rağmen yine kulübenin koltuklarında tamamladı maçı. Tamam, ona güvenmiyor olabilirsiniz. Ama en azından ocak ayına kadar ondan faydalanmamak Beşiktaş'a nasıl bir yarar getirecek, bunu bize açıklayın lütfen.. Forvetten başladık, devam edelim... Bobo'nun ilk yarıda oynayıp oynamadığını bile anlamadım. İkinci yarı biraz kıpırdanmaya başlayan sambacının aklımda kalan tek pozisyonu, üst direkten dönen kafa vuruşuydu... Burak çok kabiliyetli ama, kendine güveni ve son vuruş yeteneği malesef yok. Top ayağına inanılmaz yakışan Delgado bana göre ilk yarıda Beşiktaş'ın en etkili ismi olmasına rağmen, ikinci devre kenara alındı. Sanırım sakatlandı, aksi halde kulübeye çekilmesi hatalı bir karar gibi geliyor bana. Nobre eskiden tekmeye kafa uzatırdı, bugünlerde topu ayağında tutamıyor. Tello inanılmaz kötüydü, Serdar Özkan da ona ayak uyduran diğer isim oldu. Rico Paşa, işbaşı yaptı ama henüz motive olamamış.
Bravo Arıkan! Adriano ve Tjikuzu, Beşiktaş defansını inanılmaz zorladı. Öyle ki Zan ile Toraman, onlar yüzünden zaman zaman birbirlerinin kulvarlarına girerek pozisyon ve duruş hataları bile yaptılar. Hakan Arıkan sahanın 1 numarasıydı. 4 net pozisyon kurtararak takımını farklı mağlubiyetten kurtarırken, rakip kaleci Hasagiç de bir tek yan topu bile sektirmeyerek Beşiktaş forvetlerine geçit vermedi.. "Ölmüşle olmuşa çare yok" derler... Artık yapılacak tek şey Ç.Rize, F.Bahçe ve Liverpool maçlarına konsantre olmak. Tıpkı çarşamba günü İnönü'de yazılan tarihi destandaki gibi... Aksi halde üç cephede büyük hasar meydana gelir ve tamiri de oldukça pahalıya patlar.