Hayal kırıklığı UEFA gruplarındaki ilk maçında G.Saray için alınacak bir puanın çok büyük avantaj olacağını düşünüyordum. Az sayıda seyircinin bulunduğu Chaban Delmas Stadı'nda G.Saray ciddi bir destek bulmuştu. Her ne kadar çift santrforla oyuna başlasa da iyi bir presle ve erken bulduğu gerçek bir penaltı golle devreyi kapatınca en az bir puan için ümitlenmiştik. Fakat ikinci yarı başlayınca disiplin, takım olma, sabır ve ciddiyet ön plana çıktı. Katiyen oyun düzenini bozmadan, aynı tempoda ve kendilerine ezberlettirilen şablon içinde maçı sürdüren Bordeaux, bunun semeresini alacağını, sabrın sonunun nelere varacağını adeta bilerek ciddiyetle oynadı. Ve kendisi için bence grup liderliğini garantileyen üç puanı en ciddi rakibinden aldı. Bordeaux gibi rakiplere karşı maça ciddiyetle başlamak çok önemliydi. Galatasaray da böyle başladı. Pres ve ayağa top oynama esas olmalıydı. Bunu ilk yarının yarım saatinde gerçekleştirdi. Fakat sadece ilk yarıda değil, maçın tamamında G.Saray'dan çalışılmış, organize edilmiş, ezberlenmiş tek bir akın bile göremedik. Devamlı şişirilen, olursa olur diye atılan uzun topları kaleci Rame adeta antrenman yapar gibi topladı. Zaman zaman savunmanın göbeğindeki Diawara antrenman yapar gibi topa basıp oyun kurabildi.
En iyisi Hasan Şaş'tı İkinci yarının ortalarında 5 dakika içinde yenilen iki golde de G.Saray'ın sağ kanadınını çöküşü, bunun yanında da mehşur G.Saray defans göbeğinin nasıl tahrip edildiği ortaya çıktı. Tomas'ın nasıl yollandığı ve iki golün de bir ders gibi yendiği gözönüne alındığında bazı kulaklar çınlamıştır. Savunmanın sağ kanadındaki Uğur Uçar'ın, küçük takımların büyük oyuncusu Barış Özbek'in orta sahadaki arkadaşlarının yardımı olmadan perişan oluşu bir gerçekti. Bundan daha önemlisi ise maçın bitimine 10 dakika kala Uğur'u dışarı alıp yerine Carrusca komedisini koymaktı. Carrusca'nın G.Saray'ın oyuncusu olmadığını kanıtlayabilmek için daha neler yapması gerek diye düşünüyorum. Feldkamp'a olan inancım bu noktada sarsılıyor. Tabiri caizse bu kadar köfte bir gruptan ilk üçe girip çıkamamak en azından gururumuzu zedeleyecektir. Bu zedelenmeyi en iyi bilenlerden biriyim. Çünkü Tromsö faciasını yaşadım. Dilerim, kalan 3 maçın da gerekenler ciddi bir şekilde yapılar. Ve G.Saray'ın en iyi oyuncularından biri olan Hasan Şaş gözardı edilmez.