Yürek ve zafer Adı: Liverpool Boy ortalaması: 2 katı. Bütçesi: Beşiktaş'ın 5 katı. Uluslarası başarısı: 10 katı. Futbolcuların markası: 20 katı. Psikolojik üstünlük: 40 katı. "Psikolojik üstünlük de ne?" diyenleriniz olabalir? Türk futbolunun İngilizlere karşı genel bir ezikliği var. Milli Takım'dan tutun, takım performansına kadar. Yıllardır karabasan gibi çökmüşler Türk futbolunun üzerine... Bu yüzden Beşiktaş'ın kazanması matematiksel olarak mucize. Beşiktaş'ın elinde ne var? Müthiş bir taraftar... Yüreklerini sahaya koymuş bir takım... Büyük düşünen cesur bir genç teknik adam... Dün İnönü'de olmayanlar inanın çok şey kaçırdılar. Adrenalin arayanlar için müthiş bir maç buldular. Tek yürekten 'Şehitler olmaz vatan bölünmez' diyen 35 bin kişi, artı sahada futbolcular futbolun gerçekleriyle değil, yürekleriyle tarih yazdılar. Liverpool'un uzunlarının yanında adeta büyüdüler. Haklı, alkışlanacak bir zafere imza attılar.
Yolunuz açık olsun Ertuğrul Sağlam'ın başarılı olacağına inancımızın hiç sarsılmadığını bizi takip edenler iyi bilirler. Futbolcuların hakkını teslim ettikten sonra zaferi getiren 3 doğru kararına değinelim. 1- Rakibin uzun boy avantajına engel olmak için topu yerden iyi kullandı. Top yere inince Liverpool'un gardı da düştü. 2- İngilizlere zamanında müdahaleler yaptırdı. İyi kademe yapınca takım Liverpool sürekli uzaktan şut atmak zorunda kaldı. 3- İkinci yarı takımın ve rakibin gücünü iyi gördü. Haddini bildi. Higuain'i alarak 1-0'ın avantajıyla kontratağa döndü. İkinci yarı kapanmasa, fizik-kondisyon olarak futbol standartlarının üstünde olan İngilizler istediğine rahat ulaşırdı. Alkışlar stadı hazırlayan yönetici Numan Ceyhan'a, müthiş desteğiyle taraftara, yüreklerini ortaya koyan futbolcular ve büyük düşünen Ertuğrul Sağlam'a. Yaşattığınız bu sevinç ve gurur için teşekkürler. Yolunuz açık olsun.