F.Bahçe doğru takım dizilişi, inançlı oyuncularla neler yapılacağını gösterdi. Hücumda çoğalabilse işi bitirirdi.
PSV maça çok iyi başlamasa da F.Bahçe oyunu kendi sahasında kabul edince Hollanda ekibi daha atak göründü. F.Bahçe ise bekledi, topu kaptığında ise ayağa çabuk pasla çıkıp gol aramayı düşündü. Sarı-lacivertli oyuncular görevine sadık, ne yaptığını bilen disiplinli bir takımın neler yapması gerektiğinin dersini verdi. 35. dakikada Alex'in çıkması tabii ki bir şanssızlıktı. Ama Ali Bilgin dinamizmiyle oyuna bir başka boyut getirdi. Adam paylaşımı çok iyiydi. İngiliz hakem ilk yarının sonlarına doğru kritik kararlar verdi.
PSV ÇOK SİNİRLENDİ İki dakika uzatma göstermesine rağmen tam 5 dakika oynattı. Adeta, "PSV gol atsın" diye bekliyordu. Devrenin sonuna doğru PSV golü bulamadığı için sinirlenmeye başladı ve Lugano gereksiz bir sarı kart gördü. Bu bölümde yaşananlar kırılma anlarıydı. Çünkü Lugano sarı kart gördüğü için ikinci yarı gücünü kısıtlamak zorunda kaldı. İlk yarı Alex ve Deivid dışında Gökhan da beklenen performansının üzerindeydi. F.Bahçe bu yarıda istediğini de almayı başardı.
YANLIŞ KIRMIZI KART F.Bahçe, dikkatli oyununu hücumda çoğalarak devam ettirse ikinci yarı İstanbul'a 3 puanla da dönebilirdi. İki takımın da net 3'er pozisyonu vardı. İkinci yarıda Farfan ile Lazoviç pozisyon değiştirdi. 54 ve 55'te Ali Bilgin'in pasında Semih'in vuramadığı iki pozisyon PSV'nin yüreğini ağzına getirdi. Koeman 58'de yapmış olduğu iki değişiklikle takımın ofansif gücünü artırtmaya çalıştı. Hakem o ana kadarki iyi yönetimine Deivid'i oyundan gölge düşürdü. ALKIŞLAR F.BAHÇE'YE Eksik kalan F.Bahçe doğal olarak skoru korumak için uğraştı. Bu da PSV'ye daha fazla atak yapma sansı tanıdı. Bu anlarda Zico çok doğru bir değişiklikle Semih'in yerine Kazım'ı aldı. Çünkü Kazım topu ayağında tutarak savunmasının öne çıkmasını sağlayacak isimdi. 78'de son kozunu oynayan PSV son 29 dakikada 10 kişi kalan F.Bahçe'ye diş geçiremedi. Fenerbahçe hedefine ulaşarak grubun en iddialı takımı olduğunu gösterdi. Fenerbahçe ile gurur duydum.
Yılmaz VURAL