Cesur ol kazan "Bir Hollada atasözü, "Ömrünün sonuna kadar eşeğe bineceğine 1 yıl ata bin" der. F.Bahçe isterse puan alır
Dünyadaki birçok ligi araştıran ve takip eden Kubilay Analiz Ekibi olarak şunu hep net söylemişizdir. Maç başına düşen gol ortalaması, genellikle 2. liglerde ya da Faroe gibi ülkelerde 3'ün üzerinde olur. Bir de Kuzey Avrupa ligleri gollü geçer. Bunların dışında en çok golün atıldığı lig Hollanda'dır ve ortalama, hemen hiçbir Avrupa liginde 3'ü geçmezken, onlar hep geçer ve ilk sırada olur. Bunun temel nedeni; ligin altlarındaki takımların, Avrupa'nın diğer tüm liglerindekilerden daha çok gol yemeleridir. Yani; Hollanda'nın zayıf takımları, Avrupa'nın o ayardaki liglerinin en zayıf olanlarıdır. Bu nedenle gol oranı yüksektir. Bu araştırmamdan çıkan gerçeğe rağmen Eindhoven'ın gol için Avrupa maçlarında da ne kadar iştahlı olduğunu bildiğimden Fener'e 'dikkat' diyorum. Peki nasıl oynuyor bu takım? Anlatalım... KOEMAN TAKIMI SAKLADI Teknik direktör Koeman, 3-1 kazandıkları Venlo maçına, F.Bahçe karşılaşmasını düşünerek farklı bir kadro ile çıktı. Örneğin; stoperde Addo'nun yerine ilk maçını oynayan Marcellis'i, orta alanın solunda Bakkal'ı, sağında da Aissati'yi oynattı. Hücumu Kovermans ve Lazoviç'e emanet etti. Farfan sonradan girdi. Kovermans, Lazoviç ve Farfan'ın asistleriyle 2 kafa golü attı. Buna benzer kadroyu sadece bir defa 5-0 kazandıkları NEC maçında kullanmıştı. Yani; bence bu kadro Fener maçının kadrosu değildi.
KADRO NASIL OLACAK? Bu akşam sahaya büyük olasılıkla kalede Gomes, sağ bekte Kronkamp (2), sol bekte Zonneveld (5), tandemde Salcido (3) ve Addo (18) ile çıkacaklar. Orta alanın sağına Mendez (8), soluna Bakkal (28), ortasına ise Simons (6 ) ve Perez'i (11 ) alacaklar. Hücumdaki çift santrfor ise Lazoviç (9 ) ve Kovermans (10) olacak. Onlar Fener'in katı savunma yapacağını düşünecekleri için boş alan bulursa etkili olacak Farfan'ın yerine, yüksek toplarda etkili ve vücudunu iyi kullanan Kovermans ve Lazoviç 2'lisini oynatacaklar. Eğer maçta kesin baskı kurmak isterlerse Bakkal'ın yerine Farfan'ı tercih edecekler. Sonradan girerek oyunun kaderini değiştirecek adamlarsa; Aissati ve Afellay olacak. Savunmadaki 5 adam takımın bankoları. Bu savunma istikrarı onları Avrupa'nın en zor gol yiyen takımı (8 maçta sadece 2 gol yediler) haline getiriyor. CULİNA'NIN YOKLUĞU ŞANS Avustralyalı Culine, çok çabuk, çok hareketli ve her bölgede oynayabilen tehlikeli bir oyuncu idi. Ama diz sakatlığı nedeni ile oynamayacak. Oyunun sıkıştığı anlarda, en kritik yerlere attığı paslarla maçı çevirebilen bir adam. Bu nedenle oynayamamasının Fener için şans olduğunu düşünüyorum.. SON 15 DAKİKAYA DİKKAT! İlk yarıda 9 gol atan takım, 2. yarının ilk 30 dakikasında duruyor ve sadece 1 gol atıyor. Ama son 15 dakikada tam 9 gol birden buluyor. Sadece fiziksel açıdan değil, kondisyon olarak da güçlü olan bu ekip karşısında özellikle son 15-20 dakikada Fenerlilerin konsantrasyonlarını hiç kaybetmemeleri gerekiyor. Bir gerçeği daha unutmayın; bu takımda 2 defa ofsayta düşen sadece Kovermans var. Şampiyonlar Ligi'nin ofsayta en az düşen takımlarından biri. Yani atağa ne zaman çıkacaklarını çok iyi biliyorlar. Aman savunma arkasına atılan toplara, ofsayta düşmeden yaptıkları doğru zamanlamalı koşulara dikkat.
DEVLER LİGİ'NDE FARKLI İçerideki ilk CSKA maçı bundan 1 ay önce idi ve şu anda ligde hiç değiştirmeden oynattığı defansı tamamen farklı idi. Da Costa (4) stoperde, Salcido sağ bekte idi. Kronkamp ilk 11'de yoktu. Orta alanın sağı Afellay'a, solu Mendez'e verilmişti. Hücumda ise İnter deplasmanında sürati nedeni ile kullandıkları Farfan'ı kesip, mantıklı bir kararla o gün 4-4- 2 oynayanCSKAkarşısına 2 fizikli forvet Kovermans ve Lazoviç ile çıkmışlardı. Perez ise oyuna sakatlık dolayısı ile sonradan giriyor ama golünü atıyordu. Bu karşılaşmada topu % 53 ile daha fazla kullanan CSKA idi ama maçı PSV kazanıyordu. Bunun anlamı açıktı. Bu gece o tabloyu yine göreceksiniz. Özellikle sarı-lacivertliler topla çıkarken Eindhoven 2 forvetini orta çizgiye kadar geri çekecek, Fener'in üzerine gelmesini ve kendi alanında boş alan bırakmasını bekleyecek. Fener işte bu tuzağa asla düşmemeli. Son 5 yıldır oynanan maçların nerede ise yarısından fazlasında topla daha fazla oynayan takımlar kaybediyor. Nitekim CSKA maçını topla daha az oynamasına rağmen kazanan Eindhoven, buna karşın topla % 54 ile daha çok oynadığı İnter maçını ise kaybediyordu. Bunun nedeni açık; topla az oynamak demek, aslında biraz geriye çekilip, kendi alanını daraltıp, rakibi orda beklemek anlamına geliyor. Rakibin topla oynama fazlalığını sağlayan kısım ise kendi alanında yaptığı anlamsız paslardan oluşuyor. Üstelik tam onlar çıkarken kapacağınız topla yaptığınız hızlı ataklar, arkalarında boş alan bulacağınız rakibinize gol atmanız anlamına geliyor. İşte bu nedenle Fener'in rakibin üzerine bilinçsiz gitmemesi, geriye çekilse dahi çok kontrollü çıkması gerekiyor. Çünkü onlar Mendez ve Kepez'le adam eksiltip, havadan Kovermans'a, yerden Lazoviç'e oynayacaklar. Ara pas ve son çizgiye inip, topu dışarı çıkarma taktiklerini kullanacaklar. Vücut yapıları ve çabukluğa bakıldığında Kovermans'a Lugano'nun, Lazoviç'e de Edu'nun yakın oynaması daha mantıklı görünüyor...
CESURYÜREK OL FENER Lig maçında, tek forvetle PSV önüne çıkan Feyenoord 4 yerken, cesur bir şekilde 4-3-3 oynayan Breda 1-1 berabere kalıyor ve PSV'nin ligde yediği tek golü atıyordu. Yani, cesur olan kazanıyor, pısırık ise kaybediyor. Bu akşam da Fener için gerekli olan budur. Takım, cesuryürek ama akıllı bir cesuryürek olmalıdır. Rakip savunmanın ortasındaki Addo ve Salcido, çabuk ama yer kaybeden, uyumsuz stoperlerdir. Onlarla vücut olarak boğuşabilecek adam Semih'tir. Araya girecek sürpriz adamların gol atma şansı olacaktır. Bu konudaki adaylarım da Alex, Aurelio ve Deivid'dir. Ancak Fener'in oyunun boyunu 30 metrenin, yani sahalarda gördüğünüz açık ve koyu alanlardan 6 tanesinden fazlasının üzerine çıkarmadan oynaması şarttır.
DURAN TOPLARA DİKKAT Avrupa'da her 4 golün 1'i duran toplardan oluyor. F.Bahçe bu sezon bu toplarda ciddi anlamda problem yaşıyor. Lugano ve Önder'in olmadığı Konya maçında hemen her duran topa Konyalılar vurdu. Burada asıl sorun, Zico'nun rakip takımların duran topları nasıl kullandığının video görüntüleri ile iyi analiz etmemesi. Bu nedenle de dünyada eşi benzeri az görülür şekilde Konya maçında, rakip santrfor Washington'u, hayatında belki de hiçbir kornerde kafa topuna vurmamış olan Gökhan'a tutturuyor ve takım o pozisyonda golü yiyordu. Bu gece bu eşleşmelere mutlak dikkat Fener, yoksa canın yanar.
DR. GÜRKAN DİYOR Kİ! 1 - Fener, Saracoğlu'ndaki 2 maçı kazandığı taktirde 2. tura rahatlıkla kalacaktır. Bu durum takımı rahatlatmalı ve Eindhoven'da bu nedenle kazanmak için oynanmalıdır. 2 - Rakip savunmanın sorunlu kısmı, hücumu çok seven sol kanatlarıdır. Orada oynayacak Bakkal ya da Perez çok tehlikeli adamlardır. Ama aynı dert Fener için de geçerlidir. Tüm Turkcell Süper Lig maçlarında içeri gömülerek sağ kanadı boşaltan ama Moskova'da bu hatayı yapmayan Deivid'in kulağı çekilmeli ve kanadı CSKA maçındaki gibi boşaltmaması sağlanmalıdır. 3 - İkili averaj konusu önemli olduğu için bir mağlubiyet durumunda dahi disiplin elden bırakılmamalı, farka asla izin verilmemelidir. 4 - Duran toplarda, kesinlikle doğru eşleşme yapılmalıdır. 5 - Orta alandaki hızlı çıkan adamları nedeni ile çok iyi bir kesici olan ama topu oyuna sokma sıkıntısı olan Deniz'e yeterli uyarılar yapılmalıdır. 6 - Bir Hollanda atasözü "Ömrünün sonuna kadar eşeğe binmektense 1 yıl ata binmeyi yeğlerim" der. Fener de ince hesaplar yerine, en az 1 puanla dönüp işi bitirmelidir. İnancım odur ki bitirecektir.
Servisi
