Gereğini yapın Pazar sabahı böylesine acı bir haberle güne başlamaktan daha kötü ne olabilirdi ki acaba?.. PKK'nın Hakkari'deki hain saldırısında 12 askerimizin şehit edildiği, 16'sının da yaralandığını öğrendik.. Ne yalan söyleyeyim; ne çalışmak, ne TV'deki haberleri ve yorumları dinlemek gelmedi içimden. Hep aynı şeylerdi çünkü. "Çok üzgünüz, bunun hesabını soracağız, bu vatanı bölemez" gibi sözleri duymak istemiyoruz artık! Çözüm istiyoruz biz, çözüm! Orada görev yapan, ülkemizin toprağını, bizlerin canını koruyan mehmetçiklerimiz de benzer duygularla uyanmışlardı cumartesi sabahı. Belki de bütün gece hiç uyumamışlardı. Peki ne için? Bizim için, sizin için, hepimiz için... Anamızı, babamızı, evladımızı, sevdiğimizi korumak için... Bizleri korudular ama kendilerini koruyamadılar... Şehit olan, yaralanan, patlayan bombaların, sıkılan kurşunların arasında görev yapan askerlerimize borçluyuz! Ve bu öyle bir borç ki, ödemeye ne paramız yeter ne pulumuz... Bu yükün altından nasıl kalkacağız bilmiyorum ama bu saldırılar bitmedikçe hiç birimize uyku yok, olmamalı!
Başka ihtimal yok Başta da söyledim ya, böylesine bir günde futbol yorumlamak ne kadar doğru bilmiyorum ama biz de işimizi iyi ve doğru yapmak zorundayız.. Dersimiz Beşiktaş, konumuz Şampiyonlar Ligi, sorumuz belli: Liverpool'u nasıl yenebiliriz? Bu maçtan bir puan almak, hiçbir işe yaramaz; yani kazanmak şart... Ama çarşamba akşamı, Trabzon maçında olduğu gibi 6 dakikada 2 gol yiyecek kadar konsantrasyon eksikliği yaşarsa siyah-beyazlılar, ikinci bir Leeds faciası kaçınılmaz olur... Tribün desteğinde en küçük bir sıkıntı olmaz... Sağlam ve ekibinin taktik hatası yapacağını da sanmam... Sakat oyuncular da iyileşti... Sadece ülke olarak moralimiz çok bozuk... Bunu bir nebze olsun düzeltebilmek, insanlarımızın yüzünü bir an olsun güldürebilmek için bu maç kazanılmalı... Türkiye'nin buna ihtiyacı var!.. Beşiktaşlı futbolculara sesleniyorum; içinde ay-yıldız olan göğsünüzdeki o arma, size ne yapmanız gerektiğini gayet iyi anlatıyor.