Duran top sıkıntısı Her dönen topu karşılayan ve 4-4-2 ile cesur başlayıp Alex'e de adam markajı uygulamayan Konya'nın bu cesareti on dakika sürüyordu. Konya santrforunu duran topta Gökhan'a tutturan ve böylece golü yiyen Fener bir dakika sonra Gökhan'ın iyi ortasına, Konya'nın ikramı ile eşitliği sağlıyordu. Deivid yine sağı bırakıp içeri gömülüyor ama Konya'nın Fener'in sağını kullanmak aklına gelmiyordu. "Boş zamanımda boşa çıkmayı severim" diyen Özden, ikinci golü de Fener'e ikram ediyordu. İlk 30 dakika tüm ataklarını sağdan getirip soldan tek bir orta yapmayan Fener, Gökhan'ın, "İşi götüren adam" özelliğinden yararlanıyor, kaleye standardın üzerinde şut atıyordu. Ama her duran topa Konyalılar'ın vurması Fener'in bu konuda rakibi analiz etmediğinin, Eindhoven'da da bunun dert olacağının işaretlerini veriyordu.
Semih maçın adamıydı "Kezman'dan farkım, gücüm ve ön alanda topu kaybetmeyerek, duvar olabilmem" diyen Semih, gecenin adamıydı. Volkan güven veriyor, Carlos şov sürüyor, Gökhan da standart üstü orta yapıyordu. Yasin hiç sırıtmıyor, Deniz doğru yerde doğru zamanda bulunuyor, Fener de kötü bir takım oyunu sergileyen Konya'yı kolay geçiyordu. Ancak bu galibiyete rağmen kendi kalesindeki duran toplardaki paylaşım hataları, Avrupa'da artık her dört golün bir tanesinin duran toptan atıldığı gerçeği ile birleşince, Fener adına Hollanda'da tehlike sinyalleri oluşturuyordu. Ayrıca Deivid'in sık sık yerini kaybetmesi yine Eindhoven'ın Perez ve Mendez ile Fener'in sağ kanadını sarsabileceğinin ön işaretleri oluyordu. Bu galibiyet iyi oyunla ama Hollanda için uyarılarla doluydu.