Karagounis, Fatih Terim'e bağırsaydı! Maçın 55. dakikası. Takım oyunu oynayan ve tek parça halinde hareket eden Yunanistan tekliyor. Çünkü forvetleri, oyundan düşmüş durumda. Ne ileride etkililer, ne de takımın geri kalanına yardımcı oluyorlar. Türkiye savunma oyuncularını da ileri çıkarmaya başlamış ve oyunda kontrolü ele almış durumda. İşte tam bu sırada stadı inletti Karagounis'in bağırışları. Yedek kulübesine doğru yaptığı 20- 25 metrelik yürüyüşte bağırmakla yetinmeyip iki elini gözlerine götürerek "Kör müsün? Neden oyuna müdahale etmiyorsun?" diye işaret de yaptı ortak lisanda. Muhatabı Otto Rehhagel'di... Kral Otto... Werder Bremen'le Kupa Galipleri Kupası kazanmış, 2.
ligden aldığı Kaiserslautern'e Bundesliga şampiyonluğu yaşatmış, Yunanistan'ı Avrupa Şampiyonu yapmış 70'lik Rehhagel... Stattaki binlerce insanın önünde gerçekleşen "teknik direktöre fırça" harekâtını izliyorum şaşkınlıkla. Dakika 57... Lymperopoulos oyuna girmek için saha kenarına geliyor, ben de merakla çıkacak oyuncunun numarasını bekliyorum. Ve ikinci kez şaşırıyorum. Rehhagel, iki dakika arayla iki forvetini çıkarıp yerine diri ve daha çok koşan iki forvet alıyor. Yani Karagounis'in dediğini yapıyor... Saha içindeki oyuncusunun uyarısını dikkate alıyor, diyaloğun sertliğini kompleks yapıp Karagounis'i çıkarmaya kalkmıyor... Ve maçı kazanıyor... Sahanın gerçek patronu kim? Ya da kim olmalı? Sanırım biz burada hata yapıyoruz...