Bankamatik bozuldu! Milli Takım finallere gider mi, en çok sorulan soru bu, ama yanlış... Doğru soru bu olmalı: Gitmeyi hak ediyoru muyuz? On puanlık uzman sorusu ise şöyle: Gitsek ne olur? Yunanistan şokunun ardından Terim istifa eder mi diye birbirine soruyordu herkes. Edecek diyen de vardı, etmez diyen de. Bana soranlara şunu söyledim; eski Terim olsa ederdi... Terim eski Terim değil, zaten bütün mesele de bu. Özgüvenle karar alamıyor, eleştiri bombardımanı altında pusulasını şaşırdı. Son dört maçta ilk onbirlerin tamamı şaşkınlık eseriydi, maç içinde hasarlar onarılmaya çalışıldı. Ne kadar onarıldı derseniz, bu kadar işte; 10 puan gitti... Milli Takım'ın çok problemi var, keşke bir tek Terim'in hataları olsa derdimiz. En başta bazı futbolcuların mantaliteleri yanlış... Milli Takım'a seçilmeyi, bankamatikten para çekmekle eş tutanlar var. Çünkü Ulusoy federasyonu öyle alıştırdı. Milli formayı giymek büyük bir primdi bir zamanlar. Şimdi giymek yetmiyor, en kıytırık maçta bile prim istiyor bazıları... Şaşılacak bir şey yok bunda. Kia jeepleri beğenmeyip Mercedes isteyenler oluşturuyor hâlâ Milli Takım'ın temelini... Ne kaa jeep, okaa puan yani! Prim icat oldu, mertlik değilse bile forma aşkı bozuldu diyorum özetle... Korkarım, finallere gidersek aynen devam edecek bu düzen... Oysa değişmeli... Kökten değişmeli Milli Takım... Geleceği kurtarmak istiyorsak, yapmamız gereken bu. Kendimizi avutmaksa amacımız Norveç'i yener, gruptan çıkar yine avunuruz. Sonra... Sonra finallerde tokat yemeye başlarız. Taa ki, gerçekleri görene kadar devam eder bu süreç... Yılın sorusu ise şu: Aramızda gerçekleri görmek istiyen var mı!?