90 dakika ciddiyet Evet, çok kötü futbol oynuyoruz... Sıradan rakiplere, bol keseden puan dağıttık. Avantaj elimizden gitti. Finallere doğru, son üç maçı "fay hattı" üzerinde oynayacağız. Ancak bugünlerde eleştiriden uzak durmalıyız. Fatih Terim'in ve futbolcularımızın kafasını karıştırırsak, sonra hep birlikte ağlarız. Yarın, futbol tarihimizin en ilginç maçına çıkacağız. Yunanistan'ı yenersek, final biletini cebimize koymuş olmayacağız. Yenilirsek de, her şey bitmiş olmayacak... Demek ki, bunca hasara rağmen top hâlâ bizde. Bu maçı alırsak, öteki iki maça büyük moralle çıkacağız. Yunanistan maçını kazanacağımızdan benim şahsen, en ufak bir kuşkum yok.
Çünkü onlar şimdiye kadar, bizi yenme keyfini hiç yaşayamadılar. İki beraberlik dışında, burada da, orada da hep biz kazandık. Yunanistan ile oynarken "motivasyon" sorunumuz olmuyor. Maçın adı "doğal motivasyon" üretiyor. Her Yunan maçı, Türk futbolcusunun kazanma hırsını tavana vurduruyor. Yarın, Ali Sami Yen'de aynısı yaşanacak. Zaten son 5 maçtaki ayıplarımızı, temizlemenin zamanı geldi... Futbolcularımızdan bazı ricalarımız var. Lütfen panik yapmayın. Kartlardan uzak durun. Bilin ki, 90 dakikayı ciddiyetle oynarsanız, golü 90'ıncı dakikada da atarız. Rakip, finalleri garantiledi. Kapalı oynayacak. Geride boşluk bırakmamızı bekleyecek. Ne yaparsa yapsınlar, onları yenmemiz engellenemez... Kalelerine iki kaleci koysalar bile!..