Bayram sürmeli Milli Takımlar düzeyindeki futbolcularımızın henüz istenilen formu yakalayamaması, bazı oyuncularımızın sakatlıkları ve birçok mevkide yabancı futbolcuların forma giymeleri, Milli Takım teknik sorumlularını cidden zora sokmaktadır. Bir başka handikap da uzun süredir, federasyon başkanının ve yönetim kurulunun motivasyonlarını kaybetmiş ve yıpranmış olmalarıdır. Teknik direktörden takım kaptanına kadar uzanan medya ile yaşanan iletişim sorunları, karşılıklı suçlamalar ve kınamalara kadar varınca magazin ve paparazzi dünyası, spor gündeminin merkezine oturdu. Milli Takım'ın bu kritik dönemde kamuoyunun desteğini arkasında hissedememesinde her zaman en büyük desteği veren medyamızın federasyona ve bazı kişilere olan kırılganlığı önemli rol oynamıştır. Bu dönemde spor kamuoyu maalesef bu yüzden milli maçların havasına bir türlü girememiştir. Moldova ile bugün yapacağımız maç, bu nedenle çok büyük önem arz etmektedir. Bu atmosferde alınacak mağlubiyet dışındaki bütün neticeler, bizim için kazançtır. Fakat gelecek hafta oynayacağımız Yunanistan karşılaşması Türk futbolunun dönüm noktalarından biri olacaktır.
Artık ertelenemez 2008 Avrupa şansımızın devamı için, Yunanistan maçı öncesinde değerli medyamız bütün kırgınlıkları rafa kaldırarak, kamuoyunu eski motivasyonuna kavuşturmalıdır. Haluk Ulusoy'a, Fatih Terim'e ve Emre Belözoğlu'na kızmak, kırgın olmak, onları affetmemek ayrı bir şeydir. Bütün bu duygular ertelenebilir ama Milli Takım'ın alacağı başarılı sonuçlar katiyen ertelenemez. Müttefiklerimizin bile bizi sıkıntıya soktuğu, savaşın kapımıza dayandığı, her gün şehit cenazelerinin önünde sadece gözyaşı döktüğümüz bir dönemde Milli Takımımızın ayakta durabilmesi için hepimizin desteğine ihtiyacı var. Bazı kişilerin kahraman olmaya ve başarıyı kendilerine mal etmeye çalışmaları yerine, başarıyı toplumla ve milletle paylaşmalarına bu bayramda ihtiyaç var.