Ağlayan adam Dağ gibi takımlarda forma giymiş, en ünlü teknik adamların korkulu rüyası olmuş Kezman'ın, Manisa'da gördüğü kart sonrasında, "Help me... Help me..." haykırışları, birçok şeyin açıklamasıdır aslında. Erkek adam ağlamaz derler. Erkek olan da ağlar, sevdikten sonra.
***
20 yıldır ağlamayan bir adamın gözyaşlarını Fenerbahçe'ye olan aşkın gözyaşları sayalım. Çünkü, küsüp oyunu bırakmak, Anelka gibi melankolik takılmak, Kezman'ın defterinde yazmıyor! Onun derdi beceriksizlik. Onun derdi rakibi hırpalamayı başaramadığı zaman, kendini hırpalamak. Ama acı bir gerçek daha var! Bu takımın kayıp puanlarının kilit noktası Kezman! Ve rakip defansları açmak için, usta bir çilingire ihtiyaç var. Arkadaşlarını ihbar eden adama değil!
***
Diyelim ki, sarı görmesi gereken yerde kırmızı kart gördü. Diyelim ki, bir hafta önce attığı dirseğe karşılık, berbat bir ödeşme sunuldu Kezman'a... Ama bütün bunlar, Kezman'ın konuşma dilini bozacak şeyler olmamalıydı.
***
Tek kişilik bir gösterinin "kişiliksiz" açıklamalarını, ertesi günkü gazetelerde okuduk. Gördük ki, bir daha gazetecilerle konuşmayacağını açıklayan adam, gazetecilere dert yanıyor. Üstelik işaret fişeği yolluyor taraftarlara! Takımın huzuruna karşı kurduğu cümleler uzun namlulu! "Sanki bana karşı bir şeyler gelişiyor. Sanki ırkçılığa benzer bir şeyler yapılıyor" diyor.
***
Koşarak anlatamadığını, dururken de anlatamıyor aslında. "Takımdaki Brezilyalıları mı kastediyorsun?" oltasına, gönüllü yem oluyor bu kez. "Herkesi kastediyorum, beni sevmeyen herkes bana ırkçılık yapıyor!" O ağlayan adamın sevdası, kendini kurtarmak üzerine çığlıklara dönüşüyor. Pozisyonları katletmenin sanığı, ırkçılık tanığı olarak yol arkadaşlarına suç yüklüyor. Erkek adam ağlamaz derler. Erkek olan da ağlar, sevdikten sonra. Ama erkek adam, kendini kurtarmak adına, arkadaşlarına iftira atmaz!
***
Sezon başında, Brezilyalı arkadaşları için söylediği bir söz var Kezman'ın... "Brezilyalılar yenilse de eğlenir, yense de!" Babası önyargıdır kötülüğün, anası şüphe! Kezman'ı yiyip bitiren gerçeklerin tümü, sahanın içinde değilmiş demek! Oysa Brezilyalı Roberto Carlos'un geçtiğimiz hafta Kezman için ilaç niyetine neler söylediğini duyduk. İki sezonda 9 sarı, 3 kırmızı kart gören, başka bir forvet oyuncusunun olmadığı bir ülkede, Kezman'ın hırçınlığına bile "hırs damgası" vurulduğunu da gördük. Bu takımın harika bir taraftarı var zaten. Yanlışlarını yüzüne vurmuyor futbolcuların, üstelik alkışlıyor.
***
Manisa'da yalnızlığın çimlerine kafasını gömüp, "Help me... Help me..." diyerek yardım isteyen adamın maç sonrası duruşu, alkışı da reddetmektedir, kendi adını da.... Erkek olan da ağlar ama... Erkek olan, kimselere nasip olmayan transfer bedelinin karşılığını katıksız öder. Erkek olan, gerçekleri inkar edip, yalan düşleri devreye sokmaz.
***
O yüzden 20 yıldır ağlamayan adama hatırlatırım. Fenerbahçe Kulübü işyeridir. Düş yeri değil.
Servisi
