Golü kim atacak? Beşiktaş'ın bundan sonrası için "iyimser" olabilirsiniz. Bunun birçok nedeni var. "Kötümser" düşünüyorsanız bunda da haklısınız. Çünkü hâlâ bu konuda "ciddi" gerekçeler mevcut. "İyimser" taraftan bakalım... Beşiktaş en kötü maçında bile "oyun disiplinini" kaybetmiyor. Bu, Beşiktaş'ın en büyük artısı... Ankaraspor, Galatasaray ve son Gençlerbirliği maçının ikinci devresi dışında "fizik" eksikliği yaşanmadı. Bu konudaki "negatif" görüntüleri üst üste gelen yoğun "maç trafiğine" bağlayabilirsiniz. Kısacası Beşiktaş, her maçta oyundan düşen bir takım değil. Gelelim "kötümser" bakış açısına... Savunmanın yan top zaafları ve kale önündeki "karambol" pozisyonlarda yerleşim düzeni bir türlü düzelmedi. Gençlerbirliği maçı berabere bitmediyse bu Beşiktaş'ın "şanslı" gününde olmasından kaynaklandı. Rico'nun yokluğunda "oyun kurucu" sorunu devam ettiği için orta alanın sağ tarafı feda ediliyor. Serdar Özkan orta alanın ortasına kaydırılınca sağ taraf sadece sağ beke kalıyor. Asıl sorun forvette... 8 maçta 6 golcü görev yaptı. 9 golün 5'ini forvettekiler değil, geriden gelenler attı. Kimler mi? Tello (3), Ricardinho ve İbrahim Toraman. Nobre, Bobo, Delgado, Burak, Higuain ve Batuhan'ın görev yaptığı forvetten sadece 4 gol geldi. Bobo (2), Nobre ve Batuhan... Beşiktaş işte burada tıkanıyor. Bu yüzden tek farklı galibiyetlerin üstüne çıkamıyor. Kaliteli forvet oyuncularına sahip olsa Beşiktaş, Porto maçını kazanır, Gençlerbirliği'ne fark atardı. İşin en şaşırtıcı tarafına gelince... Son iki sezon Beşiktaş'ın kanatlardan getirdiği topların toplamı bir elin parmak sayısını geçmiyordu. Şimdi Tello her maçta bile "parmak sayısını" aşıyor. Beşiktaş'ta "hazin" gerçek şu: Ertuğrul Sağlam gibi bir golcü yok!