Vur abalıya ama Ligde teknik direktör kıyımı bu sezon çok erken başladı. Çaykur Rize'de Samet Aybaba, G.Birliği'nde Fuat Çapa, Konyaspor'da Nurullah Sağlam, Kasımpaşa'da Kadir Özcan, Ankaraspor'da Aykut Kocaman bir bir gittiler. Futbolumuzun değişmez kuralı oldu bu kıyım. Takımda işler iyi gitmezse fatura önce teknik adama çıkar. Yönetici de taraftar da kötü gidişe bir kurban bulmak zorundadır. Sonunda hoca gider, yeni biri gelir. Yine işler iyi gitmezse son çare yönetim değişir. Sıra, futbolcuların budanmasına gelir! Hiç kimse düşünmez kötü gidişin nedenlerini! Vur abalıya gönder hocayı! Bu durum yabancı hocalara yarıyor. Sezon başında 3 olan yabancı hoca sayısı bu hafta 6'ya çıktı. Futbolumuzdaki kısır döngü şimdi Trabzonspor'a da sıçradı. Hiç yenilgisi bulunmayan, elindeki kısıtlı kadro ile en iyisini yapmaya çalışan Doğan'ı da bu acı kural yutacak mı? Şu anda görünen o ki acı kural işliyor. Allah kimseyi gözlerinden etmesin! Görmek çok önemli bir nimet! Gözleri görmeyenin çektiği sıkıntıyı anlamak için illa da kör olmak gerekmiyor. Şöyle iki gözünüzü de bir kapatın, 6-7 adım atın o zaman anlayacaksınız görmeyenin çilesini!
Sorun Doğan da mı? Trabzonspor'daki sıkıntıyı anlamak için de Ziya Doğan olmaya gerek yok. Bir an kendinizi onun yerine koyun! Artık yanlış yabancı transferleri ile yeni futbolcu alınamadığını sokaktaki simitçi çoçuk da biliyor. Hücumda iş bitirici forvet, sol kanattaki yıldız yokluğu, kalede tecrübeli bir isim, en önemlisi de takımı yönetecek iyi bir 10 numara oyuncusunun yokluğunu sadece Doğan mı biliyor? Taraftar da artık bilimsel düşünmeli. Doğan giderse dertler biter mi? Gelin şu futboldaki kısır döngüyü artık değiştirelim. Önce eksikleri giderelim, sonra abalıya vuralım!