Tatsız tuzsuz Bu yıl Galatasaray'a direnebilecek, başa baş oynayabilecek üç takımdan birisi Kayseri. Galatasaray, Sion karşısında aldığı galibiyetten 2 gün sonra Kayseri'ye gitti. Maç boyunca da Sion karşılaşmasının yorgunluğu görüldü. Kayseri, orta sahayı kalabalık tutarak Galatasaray savunmasının öne çıkmasına engel olmak istedi. Bunda da başarılı oldu. Galatasaray'ın yediği gole her ne kadar Lincoln'e yapılan faulü hakemin görmemesi neden olduysa da Uğur, Volkan ve Song'un ileri gidip geri dönmemeleri etkiliydi. Sion maçında çok iyi olan Hakan'ın yerine Kalli'nin niçin Nonda ile başlamadığını merak ettim doğrusu. Lincoln maç boyunca durgundu. Ama Ümit'e attırdığı gol gerçekten önemliydi. Nitekim büyük oyuncuların da hüneri burda. Adam 90 dakika duruyor, sonra bir hareket yapıyor ve skoru etkiliyor.
İki takviye gerekiyor Perşembe günü gerçekten çok iyi oynayan Arda, ilk yarıda da etkili olmaya çalıştı. Ama ikinci devrenin ortalarında gücü tükendi. Kalli de yerine Hakan Balta'yı aldı. Sonra da beklenen değişiklik oldu ve Nonda, Hakan'ın yerine sahaya girdi. Dedik ya Galatasaray'ın bu ligde fazla ciddi rakibi yok. Yeter ki Uğur gibi, Servet veya Song gibi alternatifsiz oyunculara bir şey olmasın. Galatasaray'ın transferlerini bir yandan alkışlarken, bir yandan da eleştirmemin nedeni buydu. Sağ kanat ve stoperde alternatifsiz bir takımı bir yıl içinde 45-50 maça çıkarırken çok düşünmek gerek. Şimdi yarın UEFA'da kuralar çekilecek. G.Saray, 2002'den bu yana Avrupa'da hiçbir varlık gösteremedi. Bu yıl UEFA finaline giden yolda yürüyebilmesi için Galatasaray'ın en azından devre arasında sağ bek ve stopere takviye yapması gerekiyor.