Kalite farkı Suların durulduğu Galatasaray, ideal kadrosuyla sahaya çıktı. Hakan Şükür ve Lincoln'ün motive olmuş bir şekilde katkıları bekleniyordu. Hafta içinde ise Sion Başkanı Constantin'in beyanatlarının da Galatasaraylı oyuncuları ve camiayı pozitif yönde etkilediği gerçeği vardı. Bu arada bir gerçek daha vardı ki kolay kolay önüne geçilemezdi. Bu da Ali Sami Yen gerçeğiydi. Geçen sezon üç kuruş para için Galatasaray'ı Şampiyonlar Ligi'nde Olimpiyat Stadı'na mahkûm eden ucuz zihniyet, bu sene doğrusunu yapmıştı. Maçın başından itibaren Arda, Lincoln, Linderoth ve Barış orta sahası, mutlak baskı ile Sion'u hapsetti. İlk gol geldikten sonra devamı ise kaçınılmazdı. Zaman zaman Uğur ve Volkan'ın da bindirmeleri, Lincoln'ün direkt kaleyi hedefleyen dikine pasları zaten bu üçüncü sınıf İsviçre takımının imhası için yeterliydi. İlk maçta Sion'un 30 dakikada elde ettiği üç gollü galibiyet futbolda 20 senede bir olacak bir tesadüftü.
Aşama bekliyoruz Ümit Karan, tek vuruşlarda bence Dean Saunders'tan sonra gelmiş en etkili ayaktır. Yöneticilerinin kendisine olan nefretine rağmen, sahadaki performansı, onları da bir yerde susturmaya yetiyor. Uğur Uçar'daki büyük çıkış önemli. Önce Hagi'nin, sonra da Gerets'in gözdesiydi. Ama o sıralarda daha ergenlik çağındayken ulaştığı kategoriyi Uğur taşıyamamıştı. Özellikle son maçlarda tırnaklarıyla aldığı formayı umarım bırakmaz. 3-0'dan sonra büyük takım gibi oynayıp, sakin bir şekilde turu amaçlayan oyun gerçekleşti. Hatta, daha farklı da bir skora doğru gitti. Artık Galatasaray'ın belli bir oyun şablonu var. İki yıldır tek libero mu, çift libero mu diye yapılan tartışmalar, elinizdeki malzemenin kalitesi değişince unutuluyor. Daha evvel Saidou ve İnamoto gibi oyuncularla oynamak zorunda bırakılan Erik Gerets'i mümtaz spor basınımız fırsat buldukça eleştirmişti. Eline Linderoth, Lincoln gibi oyuncular verilen ve son 20 yılın en pahalı transfer sezonunu yapan Galatasaray'dan UEFA Kupası'nda önemli aşamalar beklemek camianın hakkıdır.