Erciyesspor'un Avrupa serüveni Madrid'de bitmişti aslında. Sadece prestij ve ülke puanına katkı sağlama adına önemliydi dünkü karşılaşma. İftarın tribünleri vurduğu bir günde mucize beklenmiyordu Erciyesspor'dan ama en azından iyi bir mücadele ve anlamlı bir veda isteniyordu. Daha gözünü açmadan kalesinde iki gol gören bir takımdan ne kadar mücadele
beklenirse, Erciyesspor da o kadarını yaptı. Hatta daha fazlasını. İki takım arasındaki güçler farkını görmemezlikten gelmek Erciyesspor'a haksızlık olurdu. Kafasına göre takıldı İspanyol temsilcisi. Hiç kendini sıkmadı, kolay goller buldu. Kayseri'de dün gece sonucu daha önceden kestirilebilecek bir maça tanıklık etti tribünleri dolduran az sayıdaki taraftar.
Şartlar eşit değildi Tarihinde ilk kez bir İspanyol takımını ağırlamanın onurunu yaşadı Kayseri. Ne diyelim; sağlık olsun, buraya kadarmış... Avrupa'da kısıtlı kadrosu ve sınırlı bütçesi ile bir tur geçen, Kayseri'ye ise bu onurunu yaşatan Erciyesspor'u, Atletico Madrid'e iki maçta da farklı mağlup olarak elendiği için eliştirmek haksızlık olur. Başta dediğim gibi iki takım arasında öylesine güç farkı var ki eşit şartlarda mücadele etmedi iki takım. Bırakın Erciyesspor'u şu anda Şampiyonlar Ligi'nde ülkemizi temsil eden takımlarımızın dahi terleyeceği bir takım karşısında Erciyesspor'dan daha büyük beklenti içerisine girmek hayalcilik olurdu. Sonuç olarak, Avrupa'da onurlu bir mücadele örneği gösteren ve gücü nispetinde elinden geleni yapan Erciyesspor'u yürekten kutluyorum.