Fener mi, Beşiktaş mı? Kimi suyu ateşe verir, kimi tutuşturamazken benzini" denir ya, Beşiktaş ile Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde yaşadıkları bunu doğrular cinsten. Bir tarafta daha ön elemelerden itibaren şansı yaver gitmeye başlayan, ardından iyi bir grup kurası çeken, sonra da grubun en iddialı takımıyla ilk maçı kendi sahasında oynama avantajı yakalayan, bu maça da rakibi 8 eksikle çıkan bir Fenerbahçe, diğer yanda eleme turunda seri başı olmasına rağmen mevcutlar arasından en zorlu rakibi çeken, gruplarda da üç eski Şampiyonlar Ligi Şampiyonu ile eşleşen Beşiktaş var... Bırakın eşleşmeleri şu son maçlara bakın. Fenerbahçe'nin attığı iki golden birincisinde rakip oyuncu asist yaptı, ikincisinde kaleci ayağıyla çelebileceği topu eliyle yakalayamadı. Üstelik son 5 dakikada geldi bu gol. Bildiğin şans yağmuru... Gel bu tarafa, Beşiktaş'a... Küresel ısınma!.. Altıpastan kaçan goller, çizgiden çıkarılan toplar derken son saniyede tıngır, mıngır kaleye giden top. Fenerbahçe'de 12. adam olarak şans melekleri forma giyerken, Beşiktaş her türlü şanssızlığı yaşadı, en az iki sakat vermeden hiçbir maçı tamamlayamadı. Şampiyonlar Ligi'nde gökten puan yağsa Beşiktaş'ın başına taş düşer... Gülmeyin yakında o da olursa hiç şaşmam... Boşuna mı demişler, adamın ters gitmesin işi, muhallebi yerken kırılır dişi, diye. Yanlış anlamayın (İsteyen anlayabilir!), Fenerbahçe sadece "balıyla" gidiyor demiyorum. Fenerbahçe, Avrupa'da çok iyi mücadele ediyor, gücünü sahaya yansıtıyor. Üstelik yıllardır da böyle bir mücadele sergilemek için hazırlanıyordu. Şans meleklerinin böyle bir dönemde yanında olması iyi bir şey. Bu havayla Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olsa şaşırmam diyorum özetle.. Çok ciddiyim.