Fenerbahçe'nin bir maçlık motivasyonu bitince! İnter maçı öncesi ben "Fener kazanır" derken dudak bükenler çoğunlukta idi. Ama yeni bir kavrama sığınmış ve "1 Maçlık Motivasyon" ile Fener'in galip geleceğini söylemiştim. Maçtan iki gün sonra da sevgili İlker Ateş'in ve Gürcan'ın Radyospor'daki soruları üzerine "Bu 1 maçlık motivasyonun sürmeyeceğini ve Fener'in ligde yine sıkıntı yaşayacağını" belirtmiştim. Bunu da, öncelikle henüz yerleşmeyen "futbol geleneklerimize" dayanarak, sonra da Fener'i iyi tanıdığımdan söylemiştim. Şimdi önce genel bir kanıyı araştıralım. Hani derler ya "Avrupa Ligi'nde kazanan, kendi liginde tökezler" diye. Peki işin aslı öyle mi? Hadi bakalım, gene araştıralım ve "İşkembe ile yazarlık arasında asla var olmaması gereken ilişkiyi" yine bozalım. Şimdi bakın bakalım yandaki tabloya, Şampiyonlar Ligi'nde kazananlar ve kaybedenler kendi liglerinde ne yapmışlar? (D: Dış saha, İ: İç saha) Gördüğünüz gibi tablo hiç de öyle daha önceden sözü edilen sonuçları vermiyor. Şampiyonlar Ligi'nde kazananlar, liglerinde almaları gereken 39 puanın 25'ini yani % 65'ini aldılar. Buna karşın Şampiyonlar Ligi mücadelelerini kaybeden 13 takım, kendi liginde alması gereken 39 puanın sadece 20'sini yani % 51'ini alabildiler. Dolayısı ile çok güçlü rakipler önünde gereken "1 maçlık motivasyon" bizim takımlarımızın daha sonra işine yaramazken, Avrupalı, kendi liginde de rakiplerine karşı sağladığı başarıyı sürdürme konusunda çoğunluğu iç saha galibiyetleri olmasına rağmen iddialı olmuş. İşte bunun adına zaten "Futbolda Belli Bir Gelenek ve Kültüre Sahip Olmak" diyoruz ya....