Sadece 3 puan UEFA'da Sion şokunu yaşayan G.Saray için zor bir maçtı. Karşılaşmanın Olimpiyat Stadı'nda oynanması nedeniyle avantajı ve dezevantajı ile birlikte her iki takım adına rüzgâr riski ortadaydı. Kalli torbadan yine farklı bir kadro çıkardı. Nonda ve Servet sakatlığı nedeniyle 18'de bile yoktu. Alman'ın göze batan en önemli sürprizi Uğur'u kesip Barış'ı defansın sağına monte etmesiydi. Bouzid de zaten Servet'in alternatifi olarak oyundaydı. Hakan Balta solda, Volkan Yaman ise kulübedeydi. Orta alanda değişiklik yoktu. Gol umutları geleneksel olarak Hakan Şükür ile Ümit Karan'a bağlanmıştı. 6 haftayı geride bıraktık, görünen o ki Kasımpaşa henüz ligin havasına girememiş. Genelde savunmayı ön planda tutan, gol adına kolay pozisyon üreten bir ekip değil. G.Saray önünde aslında iyi direndiler. Direncin asıl nedeni, Ümit Karan'ın kaçırdığı penaltı oldu. Maç genelinde de göze batan bir isimleri yoktu.
Zirveye yapıştılar G.Saray lidere yakışan futbol oynamadı. Buna Sion maçının yorgunluğu da neden olmuş olabilir, rakibi küçük görmek de. Maç öncesinde ısınma çalışmalarında sürekli şut çeken G.Saray, rüzgârı arkasına aldığı ilk yarı boyunca tek şut çekmedi. Pardon tek şut çekti, onda da Ümit Karan penaltıyı kaleci Khalid'e teslim etti. İkinci yarıda Feldkamp dağınık taşları bir nebze yerine oturttu. Sahada yürüyen Hasan Şaş'ı çıkarıp genç Uğur'u aldı. Uğur yerine yani defansın sağına geçti, Barış da onun önüne. Ve etkili ortalar başladı. Kötü olan sadece Hasan değildi. Kaleci Orkun'dan, harika bir gol atan Ümit'e kadar neredeyse takımın tamamına yakını tel tel döküldü. Altın üç puan, Cimbom'u geleneksel Olimpiyat Stadı kâbusundan çıkarıp, zirveye biraz daha yapıştırdı.