Kafalar Sion'da Perşembe günü Sion'da oynayan da oynamayan da tüm futbol becerisini, bilgisini İsviçre topraklarına gömmüş. Lincoln'den Hakan Şükür'e, ondan Ayhan'a, bütün takım tel tel döküldü Kasımpaşa karşısında. Yüzlerce kez "Burada futbol oynanmaz" dediğimiz Olimpiyat Stadı, dün tayfunla kasırga arası bir görüntüdeydi. Böyle bir stadı futbola hazırlamak istiyorsanız mutlaka üstünü kapatacaksınız. Yazık olmuş devletin harcadığı yüz milyonlarca dolara. Galatasaray'ın kötü oyununa Kasımpaşa'nın da sert savunmayı düşünen futbol yapısı eklenince ortaya kördövüşü gibi bir şey çıktı. İstatistikleri bilmiyorum ama bu herhalde Galatasaray'ın en düşük pas yüzdesiyle oynadığı maçlardan biridir. Maç boyunca, arka arkaya 4 pas yapamadı sarı-kırmızılılar. Aslında Galatasaray'ın beyni Lincoln iyi oynamayınca bütün takım duruyor. Onun attığı paslarla gol bulunuyor, onun verkaçlarıyla pozisyona giriliyor. Feldkamp'ın niçin Bouzid'i sahaya sürmediğini dün anladık. Bouzid, bırakın Galatasaray'da oynamayı Türkiye liglerinde hiçbir takımda oynayamaz.
Kötünün iyisi de kötüdür Her şeyden önce çok ağır. Nasıl savunma yapılacağını bilmiyor, kademeye giremiyor, korner ve duran toplara karşı pozisyon alamıyor. Bütün bunlara ek olarak topu da oyuna sokamıyor. İş böyle olunca da insan ister istemez "Nerdesin Servet?" diyor. Ama şunu unutmamak gerekir ki kötünün iyisi de sonuçta kötüdür. Yani Galatasaray bu yıl iki stoperinden de çok çekecek. Sahanın en iyisi, eski Galatasaraylı Fatih Akyel'di. Ümit Karan penaltıyı kaçırdı ama harika bir gol atarak takımına 3 puan kazandırdı. Dün akşamki maçta sergilenen oyunu Sion kazasına verelim. Ama eğer Galatasaray bir daha böyle oynarsa ve rakibi de örneğin Beşiktaş olursa maç sonrası hepimiz çok üzülürüz. Galatasaray'ın özellikle savunmasında çok ciddi aksaklıklar var, ne ne yazık ki Kalli'nin elinde Song'un dışında Bouzid ve Servet'ten başka kimse yok. Dilerim bir mucize olur da Servet kendini toparlar. Yoksa, yandı gülüm keten helva.