Sindrella Günde 30 bin litre hava solur insan... Bu, tam 150 bin su bardağı yapar. Onsuz hayat mümkün olmaz ama insan bu "hava" objesini "kasılmak" yani "havaya girmek" amacıyla kullanırsa başı derde girebilir. Fenerlileri İnter galibiyetinden sonra bu maç için düşündüren de "hava"nın bu tarafı idi. Sahada olmayan Kezman için kullanılan aletin çiftçilerce tanımı da "Tırpan" idi. İftarda tam doymamış oruçlu vatandaş iştahı ile başladı Bursa, hem de korkusuzca "ön alanda baskı yapsın ve rakibi uzun topa zorlasın, o uzun topları da Fener tek santrforla oynadığı için nasılsa ben alırım" diye Sinan ve Tum'la, yani çift santrforla. Nitekim bu diziliş Fener'i topla çıkarken kaptırmaya ve pozisyon yemeye mahkum ediyordu. Fener'in daha ortası yokken, onlardan tam 6 tanesini yapmışlardı bile Bursalılar. Formda Alex'e adam savunması da yoktu, insana "Ama bu risk değil mi Bülent hocam?" dedirten. "Ceza alanına kalabalık gitmezsen Semih anlamsız kalır" dedirten ilk Fener pozisyonundan sonra, bu cumartesi 'İddialı Yorum' programımda "Duran toplarda gitmeleri gereken Edu ile Deniz neden gitmiyor?" uyarımı Fener'in hâlâ fark etmediğini görüyor, Semih'in duvar olup, top kaybetmediği pozisyonlarda Deivid'in ondan uzak olmasının Fener'e neler kaybettirdiğini anlıyordum. Ama anlaması gereken ben değildim ki! İlk yarıda 2 şey daha önemli idi. 1-Bursa, Fener'in hızlı çıkacağını anlayınca eski G.Birliği gibi sık ve erken faul yapıyordu. 2-Fener kaleye hiç şut atamıyordu.
İlkler 2. yarıda Tum'un ligdeki ilk golü Fener'e denk gelince, işlemeyen sağ kanat ön liberodan fedakârlık edilerek, Gökhan ve Kazım'la takviyelenip "çift santrforla kanatları çalıştırmak lazım" diye düşünülüyor, ama Fener'in ligde, 2. yarıda attığı ilk gol, ceza alanında tek Bursalının bile olmadığı "komik" bir pozisyonda Vederson'un şık pası ve kalecinin katkısı (!) ile geliyordu. Fener'in İnter maçı öncesi "tek maçlık motivasyon" ile kazanacağını söylemiş, maç sonrası da bunun Bursa'da devam etmeyeceğini ifade etmiş biri olarak, her şeye rağmen, Sindrellalık yapıp, Zico'nun doğru yerlerde, erken müdahalelere başlamasının, son 15 dakika baskı kuracak kuvvete ulaşmasının ve biraz daha takım olarak oynayabilmesinin, Fener'e 2 puanlık kaybın yanındaki kazançlar olacağını düşünüyorum.