Garip ve tutarsız Beşiktaş'ın son günlerde yine futbol dışı, saha dışı şeylerle gündeme geliyor. Tribünlerde yaşananlar malumunuz, artık ayda bir özel bir menajer gündemimiz de var. Her ay başı yeni bir yöneticinin istifası bu Beşiktaş'ta olağan şeylerden biri haline geldi bile. Bir de garip federasyon ilişkileri var. Bir taraftan tam destek verilen federasyon diğer taraftan protesto ediliyor. Siyah kıyafetler giyinip Ankara maçındaki hakem hatası protesto ediliyor. Adama bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu demezler mi? Diğer taraftan havuz ihalesi bozulsun diye son sözü söyleyecek büyük olması gerekirken birilerinin hatırına ilk sözü söyleyen kulüp durumuna düşürülüyor. Söyleyin böyle garip ve tutarsız bir ortamda bu takımın başarılı olma şansı nedir? Bir takım için gereken huzur değil midir? Denizli maçına gelelim. İlginç olaylar oluyor. Sondan başlayalım...
Ertuğrul'un şansı Beşiktaş yönetiminin kol kanat gerdiği Haluk Ulusoy'a 'istifa' diye bağıran bu taraftarın sesine kulak vermek lazım. Basit söylemlerle değil, icraatlarla Beşiktaş'ın haklarını savunmak lazım. Bunu yönetim olarak yapmazsanız. Bugün sadece siyah giymekle kalmaz, karalar bağlarsınız. Ankara'da Beşiktaş'ın bariz golü iptal ediliyor... Beşiktaşlı futbolcular kendi evinde Denizli'den son 15 dakika adeta dayak yiyor... Cisse'ye, G.Saray maçı öncesi ucuz bir kırmızı kart gösteriliyor... Tribünler tahrik edilip adeta sahaya inmeye davetiye çıkarılıyor. Garip işler ve ilişkiler dönüyor... Yönetim ne yapıyor. Siyah giyinip, numaralıdan siyah mendil atıyor. Beşiktaş Denizli maçında futbolun özeti ise şuydu: Denizli, Ankara'da 2 puan bırakan, Marsilya'da şokla karşılaşan Beşiktaş'a horozlandı. Ancak kazanma hırsı Beşiktaş'ın içinde bulunduğu psikolojik krizin ve rakibin önüne geçti. Yusuf'un sakatlanıp oyundan çıkması da Ertuğrul Sağlam'ın şansıydı.