İşte fair-play! Maçtan önce yemin edeceksin, ondan sonra her türlü çirkinliği de yapacaksın. Hem de dünya fair-play gününde. 2-0'dan sonra zaman çalmak için yere düşen Denizlili kalkmadı. Birçok pozisyonda tekmeler, dirsekler konuştu, sahaya taraftar indi. Yardımcı hakemin önünde Tello'ya infaz yapıldı. Sahada hakem gibi bir hakem olsa Denizlispor'un 3-4 oyuncusu kırmızı kart görürdü. Yunus Yıldırım o kadar kepazeliği görmedi, gitti Cisse'yi oyundan attı, G.Saray'ın ekmeğine yağ sürdü. Bu formuyla, haftaya derbiyi yönetirse şaşırmam!!! Dünya fair-play günüydü ya Beşiktaş, 10 dakikada iki gol ikram etti Denizli'ye. Centilmenliğin bu kadarı da fazlaydı! Sion'daki G.Saray'a nazire yaparcasına akıl almaz savunma hatalarıyla iki farklı yenik duruma düşen Kara Kartal, kolay kolay toparlanacak gibi de görünmüyordu.
Tello süper oynadı Takımın yarıdan fazlası tel tel dökülürken, Ricardiho'nun görevini üstlenen Serdar Özkan, orta sahayı toparlamaya çalıştı. Yusuf çıkınca lidersiz kalan Denizli şaşkına dönerken, sol kanattan Tello'nun bindirmeleri gelince uyuyan Kartal uyandı. Tello'nun müthiş becerisiyle attığı ilk gol, öyle bir zamanda geldi ki Beşiktaş maça ortak oldu. İbrahim Kaş ve Yozgatlı ile sağ kanadı hiç çalışmayan Beşiktaş, her zaman övdüğümüz savunmasında da büyük açıklar verdi. Toraman, Diatta, Kaş, Serdar Kurtuluş hepsi kötü günlerindeydiler. Bu kadar kötü oynayan bir takım, iki farklı mağlup duruma düştükten sonra sahadan galip ayrılabiliyorsa bu da bir beceridir. Ancak bu galibiyet kötü futbolu örtmemeli. Aksi halde Denizli'nin kesemediği faturayı önümüzdeki hafta Galatsaray keser. Benden söylemesi.