Nazar değmesin Dün akşam Fenerbahçe, tam bir Avrupa takımı gibi oynadı. Hepimiz bundan gurur duyduk. Kaleci Volkan ve defansın tamamı görevlerini eksiksiz yaparken özellikle sol kanat Carlos ve Vederson ile İnter'in sağ kanadını felç etti. Aurelio ve Deniz, ön liberoda çok başarılı olmalarının yanında Alex ve Deivid ikilisinin blokları ve hücumu iyi yönetmesine katkı sağladılar. Eğer ilk yarıda Kezman da yakaladığı fırsatları ıskalamasa Fenerbahçe, İnter'i bu devrede üçlük yapacaktı. Bu sezon her zaman eleştirdiğim sayın Zico'yu bu maçta en iyi takımı sahaya sürüp, oyuncularına iyi futbol oynattığı için tebrik ediyorum. 43. dakikada Deivid'in Alex ustanın mükemmel asistini müthiş bir şekilde gole çevirmesi sonucu Fenerbahçe, mutlu bir şekilde soyunma odasına gitti. Süper Lig'deki umutsuz futbolun yarattığı olumsuzluktan İnter karşısında kurtulmuş olmak hepimizin yüreğine su serpti. Fenerbahçe takım ruhunu ve takım oyununu bu maçta yakalamıştı. Alex'in bir orkestra şefi gibi yönettiği Fenerbahçe'de bütün oyuncular performanslarını ikinci yarıda kondisyon zaafiyeti bile göstermeden sergilediler.
Bu takım başaracak Roberto Carlos'un bu takıma katılması belli ki rakipleri ürkütürken, Fenerbahçe'ye de Avrupa'da özgüven aşılamıştı. Sahanın her yerinde savaşılması, yanlız Fenerbahçelileri değil gerçek futbolseverleri de kuşkusuz çok mutlu etti. Carlos'un direkte patlayan şutu kadar, takımın yaptığı bütün hazırlık pasları da alkışı hak etti. Bu takım, bu futbolu her zaman ortaya koyarsa Avrupa'da olumlu işler yapacaktır. Çünkü, güzel futbolu ve futboldaki güzellikleri görmeyi hepimiz çok özledik. Dün akşamki maçı seyredenler Fenerbahçe için mutlu ve umutlular. Yeter ki nazar değmesin, hep böyle olsunlar.