Bu nasıl birliktelik? Birlik, beraberlik; başarı ve şampiyonluğun yakalanması için çok önemli... İşte bu cümleyi biz bugüne kadar hep Trabzonspor yönetimlerinden duyduk. Gerçekten şampiyonluğun olmazsa olmaz kurallarının en önemlilerinden biri bu! Ama uygulamaya gelince, ne birlik ne de beraberlik kalıyor. Bunun en yakın örneğini MKE Ankaragücü maçı sonrasında yaşadık. Sen misin berabere kalan (!) Bizleri zaman zaman skor yazarlığı ile suçluyan yöneticilerden biri, takımın aldığı skora bakıp iki puan kaybedildi diye infaz gibi açıklama yapıverdi. Hem de kim için? Futbol ile yatıp kalkan, ömrünü meşin yuvarlağın arkasında geçiren, hep "Arkasındayız" dedikleri teknik direktörleri Ziya Doğan için!
Şampiyonluk müziği zor Birlik ve beraberliği korumazsan, hocanın arkasında durmaz, her olumsuzluğu ona yıkıp taraftarın önüne "yem" gibi atarsan, değil Ziya Doğan, dünyanın en büyük hocasından bile verim alamazsın. Profesyonel bir kulüpte yöneticiler de profesyonelce düşünmek zorundadırlar. Yöneticilerin her aklına geleni söyledikleri dönemlerde tribünlerin nasıl karıştığını, futbolun nasıl çığrından çıktığını hepimiz biliyoruz. Yöneticinin işi, futbolcunun oynayacağı mevkiyi ve hocayı eleştirmek olmamalı. Adama demezler mi 'sen önce yaptığın işe, yabancı transferlerine bak!' diye. Asbaşkan Haşim Sayitoğlu bir gün yönetimi senfoni orkestrasına benzetip "Her kafadan ayrı ses çıkarsa müzik dinlenmez" demişti. Sayitoğlu haklı yönetimin çıkardığı bu akortsuz seslerle "şampiyonluk" müziğini çalmak gerçekten zor gözüküyor.