Yürekli Kalli Galatasaray, Denizli'den bu yana ilk defa bu kadar yoğun bir hücum futbolu oynadı. Dünyanın unuttuğu bir futbol oynatıyor 'yaşlı' denen Kalli
Sağ beki, sol beki değil, stoperleri hücuma çıkıyor Galatasaray'ın. Zico ve Ertuğrul Sağlam kafa kağıdı olarak çok gençler ama Kalli kadar cesur değiller
Futbolda şiddet yasası var. Ben savcı olsam, Demirören'in o konuşması üzerine soruşturma açarım. Ama Türkiye'de yasalar göstermelik
Galatasaray, Konya'yı 6-0 mağlup ederek haftaya damgasını vurdu. Erken gelen bir gol ve kırmızı kart var ama buna karşılık ortaya konulan iyi bir futbol da var.
Siz Galatasaray'ı nasıl buldunuz ve Kalli'nin tercihleriyle ilgili neler söyleyeceksiniz... Galatasaray, Mustafa Denizli'den bu yana ilk defa bu kadar yoğun hücum futbolu oynadı. Türkiye'nin unuttuğu, dünyanın unuttuğu bir futbolu oynatıyor Kalli. "Yaşlı" denen Kalli, en genç yüreklerin cesaret edemeyeceği bir oyunu oynatıyor. Hem de savunmadaki bilinen zaaflarına rağmen. Geçen defa da Galatasaray'a hücum futbolu oynatıyordu ama Falco gibi, Stumpf gibi çok harika iki tane tandem adamı vardı. Şimdi çok büyük hatalar yapan Song ve Servet'e rağmen bu futbolu oynatıyor. Dünyada stoperlerini hücuma çıkaran takım var mı? Sağ beki, sol beki değil, stoperleri hücuma çıkıyor Galatasaray'ın. Kornerde kafa atmaya değil, kanat akını yapıp, orta yapmaya gidiyor. Bu olağanüstü bir düşünce, olağanüstü bir cesaret.
DALGA GEÇİYORLARDI Sezon başında en kötü hoca olarak sunuluyor, Adnan Polat ile dalga geçiliyordu: 'Kalli, Kalli, ihtiyar Kalli' diye. İnsanın beyni genç olmalı. Zico ve Ertuğrul Sağlam gençler kafa kağıdı olarak ama yürekleri Kalli kadar cesur değil. Bir bakın bakalım oynattıkları futbola. Bir de aptalca hücum oynamıyor. Galatasaray'ın daha iyi oyunu top Konya'dayken oyunuydu; top Galatasaray'dayken ki oyunu değil. Galatasaray'daki oyunu olsaydı maç 16-0 biterdi. Top rakibe geçtiği zaman Galatasaray'ın adam ve saha paylaşımı olağanüstü bir tempodaydı. Çok zor hücum şansı veriyor Galatasaray... Kaleciden başlayarak basıyorlar. Sadece vurmasını engellemek değil, şaşırtsam kârdır diye bakıyorlar. Müthiş bir topsuz savunma oyunu oynuyor Galatasaray. Savunma oyunu böyle oynanır zaten. Top sendeyken herkesi yerinde tutup savunma oynamanın anlamı yok. Rakipteyken savunma oyununu oynayacaksın, Galatasaray onu iyi oynamaya başladı. Hücumda görmediğim tek adam kaleci Orkun'du. O da bir ara sıkıldı santraya kadar geldi. Kalli'nin eleştirdiğimiz yanları var, olacak da. Ama oyun düşüncesi, oyun niyeti, hem stadyumda olmayan, hem de televizyon başında olan milyonlarca seyirci için büyük bir keyif... _ Beşiktaş'ın son dakikada attığı gol Vedat Yüksel tarafından geçerli sayılmadı ve siyah-beyazlı ekipten bu konuda büyük tepki geldi. Demirören ligden çekilebileceklerini dahi söyledi. Hakemin kararı kasıtlı mıydı? Yıldırım Demirören kendi paçasını kurtarmaya uğraşıyor. Beşiktaş şimdiye kadar 5 maç yaptı, bu maçlarda sadece 4 gol attı. Tabii senin attığın gollerin yüzde 20'si bir gol. İptal edilen gol Beşiktaş'ın yüzde 20'si! 'Hakemler bizim gollerimizin yüzde 20'sini iptal ettiler' derseler tamam!.. İstatistik olarak. Ama değil... Oradakinin bir hakem hatası olduğu açık. 'Elle oynadı' diye bayrak kaldıran, uyaran yan hakem. Yan hakemin olduğu yerden de yani kalecinin arkasından Nobre'nin elini açarak uçtuğu görünüyor. Yandan bakan herkes Nobre'nin dokunduğunu düşünür. Bir de Nobre böyle gollerle ünlü... Geçmişinde hakemleri aldattığı, elle attığı golleri var. Galatasaray maçı dahil. Sabıkalı. Bütün gazeteler "Yalancı çoban Nobre" dediler meşhur çocuk hikayesine atıf yaparak... Beşiktaş takır takır muhteşem bir futbol oynar, tesadüfen hasbelkader kötü oynadığı bir maçta attığı golü hakem saymaz. Ama hayır Beşiktaş dökülüyor bu maçta.
BEŞİKTAŞ LİDER OLURDU "Yumruğumu masaya vurursam, sahaya çıkarmazsam" lafları. Yumruğu masaya vuracak olan Beşiktaş taraftarı. 'Hey başkan, ne biçim takım yaptın. Bu ne rezilliktir' diye Yıldırım Demirören'in masasına yumruk vurması lazım. Böyle bir şey olmaz. Federasyonun bu işte parmağı olsa Beşiktaş lider olur bugün. 1- Akrabalar Yıldırım Demirören'le... 2- Beşiktaş, federasyonu tutan en büyük kulüp. Bir tek Trabzon yanındaydı federasyonun o da bıraktı. Büyük kulüpler içinde sadece Beşiktaş var, federasyonun tek dayanağı. Federasyonun dahili olsa Beşiktaş'ın yanında olur. Başka bir şey olmaz. Futbolda şiddet yasası var. Ben İstanbul Savcısı olsam, Beşiktaş Başkanı'nın bu konuşması üzerine o kanuna dayanarak soruşturma açarım. Ama Türkiye'de yasalar göstermelik. İstanbul'da futbol şiddet yasasını okuyan savcı yok demek ki!.. Demirören'in o sözleri resmen bu yasaya aykırı. Resmen Beşiktaş taraftarını tahrik ediyor. Yarın bir maçta Beşiktaş taraftarı sahaya inerse, hakemi döverse, bıçaklarsa, vurursa, öldürürse ne olacak? Niye çıktı peki futbolda şiddet yasası? İstanbul Valisi, İstanbul Emniyet Müdürü söylesin bana. İstanbul Savcıları söylesin bana. Rafta dursun, tozlansın, küflensin diye mi! Puan kaybeden hakeme saldırsın, puan kaybeden federasyona saldırsın!
KİMSEDEN ÇIT YOK Sen protokol tribününde viskini yudumlayarak konuşuyorsun ama karşında haplanmış fanatikler var. Bedava bilet uğruna birbirini öldüren fanatikler var. Böyle konuşmaya hakkın var mı? Hem de böyle bir cinayetten bir hafta sonra... Beşiktaşlı, Beşiktaşlıyı öldürürse, Beşiktaşlı Fenerliyi ne yapmaz; Beşiktaşlı Galatasaraylıyı ne yapmaz? En dikkatli konuşması gereken kulübün başkanı Yıldırım Demirören. Bu kadar sorumsuz konuşulur mu? Ama ona sorumluluğunu hatırlatan bir kişi yok. Spor bakanından çıt yok, yasayı yürütmekle görevli, federasyondan çıt yok, savcılardan çıt yok. Gazetelerden çıt yok. 'Ne diyorsun Yıldırım Demirören kardeşim sen' diye. Ve de cinayetin soruşturması sürüyor bir yandan. İnanılacak gibi değil. Ve daha 5. haftadayız. Yapmayın etmeyin. Bu sezonun son maçı olsaydı ve son dakikada olsaydı ve o golle Beşiktaş şampiyonluğu kaybetmiş olsaydı Türkiye ne olurdu düşünebiliyor musunuz... İstanbul ne hale gelirdi düşünebiliyor musunuz! O stadyumdan çıkanlar ne yaparlardı İstanbul'u!
Servisi
