Marsilya zamanı İlk 8 maçta takımını 5 farklı dizilişle sahaya süren teknik direktör Emon'un kafası çok karışık. Beşiktaş, 4-2-3-1'i uygularsa İstanbul'a puanla dönecektir
Ülkedeki diğer bütün şehirlerden kültürel olaylar açısından pozitif bir farklılık içinde olmasıyla övünür Fransa'nın bu en büyük ikinci şehri. Ayrıca Fransa'da HİP-HOP müziğin temsilcisidirler. Ama eğlenmeyi çok seven Marsilya'yı olabilecek en kötü zamanlarından birinde yakalıyor Kartal. Adamlar bir türlü dikiş tutturamıyor, kadroyu oturtamıyor, taktiği yerleştiremiyor. Teknik adamları sıkıntılı, golcüleri istekli ama beceriksiz, savunma çok yerleşim hatası yapıyor. Gelin isterseniz adım adım gidelim. Yaptığımız araştırmalara ve maçlarını izleyip analiz ettiğimiz Marsilya takımına karşı Beşiktaş'ın ne yapması gerektiğini maddeler halinde yazalım.
YER KALMADI Maçtan önce teknik adamlar soyunma odasındaki tahtaya taktik dizilişi yazar, kimin nerede oynayacağını gösterirler. Bu konuda Marsilya'nın tahtasında yer kalmadığı kesin. Çünkü oynadığı ilk 8 maçta tam 5 farklı taktik dizilişle sahaya çıktı. 4 maçta 4-5-1 oynarken, diğer maçta, 4'lü savunmanın önünde her türlü varyasyonu denediler ama olmadı, olmadı. İşi yavaş yavaş stadları Veledrom'un uğursuz olduğuna inanmaya falan getirecekler nerede ise. Ama sebep elbette bu değil. Şimdi yavaş yavaş Futbolmatik köşesinin araştırmacılığı farkı ile Marsilya'yı sizlere tanıtalım.
İLK 30 DAKiKA Adamların yediği 10 golün 5'i son 30 dakikada. Buna karşılık attıkları sadece 1 gol var bu son anlarda. Yani işi son dakikalara bırakan her rakip bunları silkeleyebiliyor. Bu yüzden Kartal'ın özellikle ilk yarım saate çok dikkat etmesi gerekiyor. Orada topu iyi oyalamalı, kesinlikle oyunu yavaşlatmalıyız. Eğer son çeyreğe berabere girebilirsek maçı kazanmamız işten bile olmayabilir.
SOL KANADI iYi Oyuncu isimlerinin yanında forma numaralarını da yazacağım ki maçta kolay tanıyabilesiniz. Sahaya 4'lü savunma ile çıkacaklar. Tandemde Rodriguez (4) ve Givet (32) olacak. Uyumsuz bir ikilidir. Delgado, sık sık topla aralarına girmeli. Sağ bek Bonnart (24) kısa ve çabuk bir adam. Hücumu sever ama arkasına kaçmak çok kolaydır. Onun önünde Ziani (6) oynayacak. Bu Cezayirli çok seri çalım atabilen bir oyuncu ama savunmaya katkısı yok. Bu nedenle Kartal'ın hücum için kullanması gereken kanat bence kendi solu olmalı ve burada ilk yarı Tello, 2. yarı İbrahim Akın oynamalı. Rakibin sol kanadı ise oldukça güçlü. Arkada Taiwo (3) oynar, önüne ise çok alternatif var ama ben Cheyrou'yu (7) koymalarını bekliyorum. Ancak haftalardır oynatmadığı meşhur Hollandalı Zenden'i de aniden bizim maça koyarsa çok şaşırmam. Adam oynatılmayıp aşağılanmaktan acaip dolmuş durumda, böyle adamlardan korkarım. Orta alanın ortasında ise tek ön libero ve bence bu alanda Fransa'nın savunmaya dönük en başarılı adamlarından biri olan Arnavut Cana (19) oynar. Son Toulouse maçında Cana'nın yerine Kamerunlu M'Bami'nin (17) oynadığını da ekleyelim bu arada. Sistemi 4-1-3-2 şeklinde kuracaklar bence. Dolayısı ile hücumda Cisse (9) ve Niang (11) çift forvet olacak. Arkalarına ise bu takımın en tehlikeli ara pas verme ve adam geçme silahı olan Nasri'yi (22) koyacaklar. Eğer teknik adamlarının kafası hâlâ çalışıyorsa bu kadronun galip geldikleri tek maç ile gollü berabere kaldıkları diğer tek maçta kullanılan ve en çok işe yarayan kadro olduğunu görür. Ama umarım koçları benim kadar analize meraklı biri değildir.
ONLARDA KALSIN Kartal, Koray-Cisse ikilisi ile çift ön liberolu sistemi tercih etmeli. Kenarlarda Serdar Özkan ve Tello, santrfor arkasında da Delgado kullanılmalı. Önde de Bobo tek olmalı. Yani 4-2-3-1 ile rakibin topa daha fazla sahip olmasına izin vermeli. Şaka yapmıyorum. Her zaman olduğu gibi bir bildiğim var elbet. O da şu; yaptığım analizlerde gördüm ki Marsilya, rakibi kendi yarı alanına çekilip, kendisinin top yapmasına izin verince sorun yaşayan bir takım. Topla oynama isteği fazla olan oyunculardan kurulu orta saha mutlaka topu kaptırıyor ve hızlı atakta pozisyon veriyorlar. Nitekim yaptığım araştırmada 3 maçta (Valenciennes, Nice ve Toulouse) yüzde 50'den daha fazla topa sahip olduklarını gördüm. Ve bu üç maçı da kaybettiklerini. Bizden Kartal'ı uyarması; bırak onlar topla oyalandıklarını zannetsin, sen bir kere kap, vur ve kaç!
DiKKAT HAKAN Kalede sanırım Hakan oynayacak. Ona da hatırlatayım; adamlar içeride kaleye maç başına ortalama 17 şut atıyor, topun bir maçta 55 dakika ortalama oyunda kaldığı düşünülürse Hakan'ın kalesine ortalama 3 dakikada bir şut geleceği anlamını taşır bu. Onun için aman dikkat Hakan, sakın konsantrasyonunu bozma. Adamlar sürekli vuracaklar, hazırlıklı ol.
DURAN TOP TEHDiDi Kornerlerde ön direğe doğru Rodrigez koşar, Niang ve Cisse birbirine yakın ve penaltı noktası civarında durarak rakip stoperleri bozar, Cana ise arka direk dibinde bekler. Aman adamları iyi paylaşalım. Bunların bize gol atma konusunda en büyük silahları duran toplar olur. Duran topları durduralım bu sefer, hadi çocuklar. Ama bizim özellikle de Tello ile kullanacağımız duran toplarda da onların zaafları var. Savunmada iyi adam paylaşamıyorlar. Sürpriz bir adamın, (mesela Serdar'lardan birinin ya da Cisse'nin) duran top golü atması hiç de azımsanacak bir ihtimal değil.
BiR BEN YOKTUM Geçen sene 34 haftada topu topu 24 oyuncunun forma şansı bulabildiği Marsilya'da bu sezon daha ilk 8 haftada tam 23 oyuncu forma giydi. Teknik adam Emon tam panikte. Önüne gelene forma giydiriyor. Mesela geçen hafta sonu Toulouse maçından önce Toulouse ve Beşiktaş'a karşı fırtına gibi başlamalı ve ilk 30 dakikada gol bulmalıyız" dedi ve Toulouse karşısına 4-2-1-3 gibi çılgın bir taktikle çıktı. Nitekim 2 tane de gol bulundu ama golü bulan rakip Toulouse idi!!! Koç, geçen yıl yüzüne bile bakmadığı Cezayirli forvet Arrache'yi kurtarıcı gibi oyuna sürüyor, 55. dakikada apar topar oyundan alıyordu. Koçun kafası çok karışıktı, çoookk !!!
TAM CENDERE Toulouse maçı bitmiş, başkan Diouf soyunma odasında. Herkeste büyük bir hayal kırıklığı. Yine içeride kaybetmişler çünkü. Futbolcuların üzerindeki baskı inanılmaz boyutlarda. Başkanın sorulara cevabı çaresizliğini gösteriyor adeta Bir şeyler yanlış ve nedenini bilmiyoruz. Ama hep beraber bulmak zorundayız." Soruyorlar başkana ardından "Sorumluluk teknik adama aitti" der misiniz? Cevaplıyor başkan "Bu sadece teknik adamdan değil, tüm takımdan kaynaklanıyor" diyor. Ama o da söylediğinden emin değil. Beşiktaş'a yenilirlerse teknik adam Emon'un karısına ve çocuklarına daha çok zaman ayırabileceği kesin gibi. Tüm Beşiktaş camiası da Emon'un ailesine maçtan sonra kavuşabilmesi için gerekli olan skora dua ediyor bu durumda elbet.
DR.GÜRKAN DİYOR Kİ; Ertuğrul hoca ile beraber "ligin en az gol yiyen takımı" ve "en çok mücadele eden takımı" özelliğini kazanmış Beşiktaş'ın, maç başına gol ortalaması 1'i bulmayan, sahasında hiç kazanamamış, züğürt tesellisi olarak da "Şampiyonlar Ligi'nin havası başkadır" bahanesinden başka bahanesi kalmayan bu Marsilya'dan puan almamasına sadece "çok yazık oldu" tanımını yaparım. Başarılar çocuklar, size ve hocanıza inanıyorum.
Servisi
