Bravo valla MALTA gibi "ciddi" bir rakipden deplasmandan puan kapan millilerimiz, yaş ortalaması 22 gibi önemli bir rakam olan "tecrübeli" Macaristan'ı da zor da olsa geçmeyi başardılar. Daha yeni yeni uluslararası maçlarda rol alan ve kendilerini yetiştirmeleri için de uzun yolları olan ay-yıldızlı takımızın, bu etabı yenilmeden geçmesinin keyfini yaşıyoruz. Kuralar çekildiğinde ne kadar güçlü bir gruba düştüğümüzü görmüş ve açıkçası çekinmiştik. Avrupa futboluna damgasını vurmuş ülke takımlarına karşı işimizi çok zor görüyorduk. Sadece Malta ve Macaristan değil, Bosna Hersek ve Moldova gibi ekol ülkelerle de karşılaşacaktık. Bir de Yunanistan ve Norveç vardı. Rakiplerimizi incelediğimizde, her ülkenin bir futbolcusunun değeri, neredeyse bizim takımın yarısı kadardı. Her yıl imzaladıkları sözleşmeler ile milyonlarca euro kazanan bu oyuncular karşısında, bizim küçük bütçeli futbolcularımız önemli bir turnuva yaşayacaktı. Yani nereden bakarsanız, bakın, her açıdan bizden daha güçlü, daha değerli ve yetenekli oyuncuları olan, Dünya'nın önde gelen takımlarının transfer için takibe aldığı futbolcuları barındıran ülkelerden alınacak her puan altın değerindeydi. Bu nedenle hakemi de arkasına alarak oynayan Macaristan gibi bir takıma karşı aldığımız galibiyeti çok önemsemeli, oyuncularımızı prime boğmalı, böyle zor bir grupta ilk ikiyi zorladıkları için alınlarından öpmeliyiz. Bravo valla...