Maçın kahramanı Feldkamp'tı. "Kurt hoca" Manisa'da "kuzu hoca" oldu. Feldkamp ne hikmetse Linderoth'a yer açmak için Amerika'yı yeniden keşfetmeye kalktı. G.Saray'ın en formda ismi Uğur'a kement attı. Ne günahı vardı garibim Uğur'un? "Büyük balık küçük balığı yer" hesabı olan ona oldu. Oturmuş takımı bozmak nereden geldi acaba aklına. Lincoln gibi futbolculara
yer açmak için takımla oynarsın ama oyunda arada sırada gözüken Linderoth için değil. Ya Servet'e ne demeli? Koskoca G.Saray'ın defansında oynayan bir futbolcu böylesine hata yapar mı? Manisa'ya "servet" değerinde goller hediye etti.
Muhteşem ikili yaktı! Feldkamp, Holosko'ya bir türlü önlem alamadı. Holosko, Servet'le kedinin fareyle oynradığı gibi oynarken ortaya Kâmil Abitoğlu çıktı. G.Saray'ın lehine öyle bir penaltı verdi ki evlere şenlik. Abitoğlu daha sonra Song'un ceza sahası içinde yaptığı harekete penaltı vermeyerek hatasını bir nebze olsun telafi etti. Hakan Şükür, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük golcüsü olduğunu bir kez daha kanıtladı. Hakan "Attığım golün hem benim hem de takımım için anlamlı olması önemli" demişti ama olmadı. Sonuç olarak G.Saray rakiplerinin puan kaybettiği haftada Feldkamp ve Servet, muhteşem ikilisinin (!) sayesinde çok önemli bir avantajı kaybetmiş oldu. Umarım önümüzdeki haftalarda "kurt hoca" "kuzu hoca" olmalıktan çıkar ve yine eski kimliğini bulur.
MURAT ÖZARI