Lincoln farkı Maçtan önce kadroları öğrendiğimde Galatasaray'ın şansının çok daha fazla olduğunu düşündüm. Zaten maç boyunca da sarı-kırmızılıların daha fazla pozisyona girdiğini gördük. Buna rağmen A.Gücü de beraberlik golünü atacak pozisyonlar yakaladı. Ama genç ve tecrübesiz Murat Duruer kolay topları çok kötü kullandı, arkadaşlarına gol pası olarak veremedi. Enteresandır, bütün toplarla da o buluştu. Hakan Şükür ve Ümit Karan da en az ikişer gol yaparak maçı bitirmeliydiler. Lincoln'ün Hakan Şükür ile yapmaya çalıştığı verkaç Silva'dan sekerek önüne gol pası olarak düştü. Bu defa sol ayağıyla mükemmel bir gol attı. Gerçekten oynadığı iki maçta da yapması gerekenleri yaptı.
İyi oynamadan kazandı Maçın temposu çok yavaştı. Galatasaray'da ön plana çıkan herhangi oyuncu olmadığı gibi karşılaşma genelinde de sivrilen hiçbir isim olmadı. Lig normal seyrine kavuştu. Büyükler bir şekilde kazanıyor. Anadolu takımları da "bir sürpriz yaparmıyız''ın peşindeler. Belki de seyircisiz olduğu için maçtan keyif almadım, heyecan da duymadım. Hep Lincoln'den bir şeyler yapmasını bekledim. Attığı gol dışında, Arda ile de iyi anlaşırken gördüm. Ama onlardan biraz daha ciddi olmalarını beklerdim. Üst üste kendi aralarında kısa paslar denediler, gösteri maçı oynuyor gibiydiler. Song'u, Servet'i ve Ayhan'ı çok ciddi buldum. Galatasaray üçüncü hafta da çok iyi oynamadığı bir maçı kazandı ve yoluna devam ediyor. Bundan sonraki maçlarını da böyle oynayacak. Ancak karşısında şampiyonluk adaylarının dışında ciddi bir rakip bulamayacak. Ve sarı-kırmızılı takım bu oyunculardan kurulu olarak genel görüntüsü de böyle devam edecek. Linderoth'u eksik olarak görmüyorum.