Büyük cesaret Teknik direktörler üzerinde nasıl bir tokmak olduğu bilinen Yıldırım, birden bire kenara çekildiyse asıl devrim bu Fenerbahçe'de
Normal koşullar içinde yorum yaparsak; Zico'nun bu kadar medyatik bir takımın aslarını kenarda bırakması çok önemli bir karar
Hani ben diyordum ya "Tuncay'ın eksikliği hissediliyor" diye, Gaziantep karşısında 11 Tuncay vardı sahada. Herkes üzerine düşeni yaptı
Zico dünya çapındaki yıldızlarını kadroya dahi almayarak Gaziantep karşısında bambaşka bir takım sahaya sürdü. Brezilyalı hocanın tercihleriyle ilgili farklı yorumlar yapıldı.
Zico niye böyle bir operasyona gitmiş olabilir?
Burada önemli olan şu: Bu kadroyu Zico mu sahaya sürdü, Aziz Yıldırım mı sürdü? Bunu bilmiyoruz. Daha doğrusu Fenerbahçe muhabirleri bilmiyorlar, daha da doğrusu biliyorlar ama yazamıyorlar. Çünkü Aziz Yıldırım'ın başkan olmasının birkaç sene sonrasından başlayarak Türkiye'deki Fenerbahçe muhabirliği bitti. Aziz Yıldırım ne isterse, ne kadarını isterse, neye izin verilirse o yapılıyor. Onun dışında bir Fenerbahçe haberi, hatta yorumu yayınlanmıyor.
DEĞİŞİKLİĞİ KİM YAPTI! Şimdi Zico'nun bugüne kadar yaptığı radikal değişikliklere "Azizsilin" diyen medya, takımın tamamını değiştirdiği zaman bu 'Azizsilin midir, Zicosilin midir, yoksa Ampisilin midir' bununla ilgili herhangi bir yorum, haber yapmadı, satır arası bilgi vermedi. Yani Aziz Yıldırım'ın, bugüne kadar bütün teknik direktörler üzerinde nasıl bir tokmak olduğunu bilirken, şimdi birden bire kenara mı çekildi. 'Ben tribünde oturur seyrederim. Ne halin varsa gör' mü dedi Zico'ya. Bunu dediyse asıl devrim bu Fenerbahçe'de, Zico'nun çıkardığı takım değil. Bunu demediyse o zaman bu değişikliği Zico yapmadı, Aziz Yıldırım yaptı. Esas tartışılması gereken konu bu. Zico'nun 11 Fenerbahçeliyi oturtup, başka bir 11'i sahaya sürmeye yetkisi, gücü, iktidarı var mı, yok mu; bunun tartışılması lazım. Ha bunu tartışamıyoruz. Ben Fenerbahçe muhabiri değilim, Fenerbahçe'nin içinde de değilim. Fenerbahçe ile ilgili çevrem de yok. Fenerbahçe'yle ilgili bilgi alıp da yorum yapacak durumda değilim. Tamamen dışarıdan; gazeteden okuduğum, televizyondan seyrettiğim kadarıyla bilen birisiyim. Onun için ben bilemiyorum. Ama benim medyam da bana bu konuda yardımcı değil. Bütün bunları bir kenara bırakıp, normal koşullar içinde yorum yaparsak, oldukça önemli bir şey Zico'nun yaptığı... Fenerbahçe gibi, bu kadar medyatik, bu kadar taraftarı olan bir takımın birden bire A takımını kenarda bırakıp, B takımını sahaya sürmek, çok önemli bir karar. Yani Fenerbahçe'nin tünelden çıkışını ekranda gördüğüm zaman 'Yasımı tutacaksın' diye bir roman vardır, o aklıma geldi. El Cordobes'in hayatını anlatır. Kapağın hemen arkasında ithaf cümlesi vardır. Orada El Cordobes'in arenadaki ilk dövüşü için evden çıkarken, ağabeyi için ağlayan kız kardeşine söylediği bir laf var. Fakir gece kondu çocukları bunlar, getto çocukları. Der ki, "Ağlama Anjelika, bu gece sana ya bir ev alacağım, ya yasımı tutacaksın."
SONA YAKLAŞMIŞTI Ben de kadroyu görünce dedim ki, "Zico bu gece ya bitecek, ya da başlayacak." O kadar önemli. Ama sezonun açılışına, ligdeki ilk maçına, Anderlecht önündeki oyuna bakınca, Zico'nun aslında kaybedecek bir şeyi yok. Nihat Özdemir'in "Sonuna kadar arkasındayız" falan filan deyişlerine rağmen, Zico sonunun geldiğini biliyordu o futbol devam ederse. Bu yüzden böyle bir büyük kumarı oynamaya cesaretin olabilir. Kaybedecek şeyi olmayanlar cesurdurlar. Bunların hepsi, Zico'nun yaptığı varsayımı üzerine... Bu riski göze alırken akıllıydı da. Gaziantepspor ilk maçında, kendi sahasında oynamasına rağmen Kasımpaşa karşısında başarılı bir futbol ortaya koyamamıştı. 2-0 kazanırken bile o kadar çok pozisyon vermişti ki o maçı Kasımpaşa'nın kazanabileceğini söyledi izleyen herkes. Hırslı oynayan gençlerle Gaziantep'i yenebileceğini düşündü. Burada en büyük faktör, o yıldızlar takımının Anderlecht önünde sünepe oyunu. Buna karşılık kendilerine ilk defa fırsat verilmiş gençlerin, o takımda kalabilmek için verdikleri mücadele. O çırpınma A ve B takımı arasındaki farkı kapadı. Hakikaten sahada elinden gelen her şeyi yapan insanlar vardı. Başarılı olanlar, olmayanlar. Ama hepsi, hani ben diyordum ya "Tuncay'ın eksikliği hissediliyor" diye. O takımda 11 Tuncay vardı. Bu fırsatı iyi kullananlar vardı. Gördüm ki Colin Kazım, Fenerbahçe'de her zaman oynar. İlk yarıdaki alışma aşamasından sonra kendisini gösterdi ki bu daha ilk maçı. 3-4 maç oynarsa, çok daha iyi bir Colin Kazım görebiliriz. Fevkalade önemli bir yetenek. Vederson oynar. Zaten Ankara'dayken de önemli bir adamdı.
YANLIŞ BİR TRANSFER _Ali Bilgin'i nasıl buldunuz? O da kendisinden büyük beklentiler olan oyuncular arasında. Ben Ali Bilgin'in Fenerbahçe'ye alınmasına başından beri karşıyım. Antalyaspor'dan ayrılış şekli açık olan bir futbolcunun Fenerbahçe'ye gelmesini onaylamıyorum. Bu nedenle onunla ilgili şu anda bir yorum yapmak istemiyorum. Çünkü sempatim yok adama karşı. Bu da benim Ali Bilgin'e karşı görüşlerimi etkileyebilir. Tarafsız olmayabilirim. Onun için ben Ali'yi konuşmak istemiyorum. Yanlış bir transfer olduğu konusundaki düşüncelerim devam ediyor.