Yolculuk iyi gidiyor Ertuğrul Sağlam, altı resmi maçın altısına farklı 11'ler çıkardı. Böylece, yeni transferlerden Diatta dışında oynayanların tamamının ne olduğunu gördük. Bir kere daha söyleyeyim, ortada "süper" değil ama "iyi" bir Beşiktaş var... Kazanma hırsı üst düzeyde. Fizik güç yönünden sorun yok. Yardımlaşma, açık kapatma fena değil. Hoca, futbolcusuna; futbolcu hocasına güveniyor... Yani, hoca ile futbolcu arasındaki frekansta şimdilik parazit sesi duyulmuyor... Ertuğrul Sağlam, 6 resmi maçta tam 23 futbolcuya görev verdi. Serdar Kurtuluş ve İbrahim Toraman, bu maçların tamamında oynayan iki futbolcuydu. Serdar Kurtuluş, "emanetçi" değil, gerçek bir sağ bek gibi oynuyor. Ayrıca seyir zevki veriyor... Patlayan hızının olduğunu, sanırım kendisi de keşfetti. Kasımpaşa galibiyeti, onun bu yönü ile geldi. İbrahim Toraman, futbol yaşamının en parlak dönemine girdi. Topu iyi kesiyor, iyi oyuna sokuyor. 6 maçta 2 kritik golle takımının "gizli" golcüsü olma yolunda ilerliyor. Serdar Özkan, Beşiktaş'ın altyapıdan en iyi transferi. Hem sağ açık, hem sol açık oynayabilmek gibi "ayrıcalıklı" bir kalitesi var. Eğer 10 yıl "kesintisiz" oynayamazsa, bu onun suçu olur. Peki ideal 11 nasıl olacak? Savunmadaki yapıyı henüz görmediğimiz Diatta bozabilir. Bunu başarırsa, kulübeye gidecek oyuncu yazık ki Gökhan Zan olur. Orta alanda Serdar Özkan, Cisse ve Tello, tamam... Dördüncü kişi olarak Ricardinho-Delgado savaşından galip gelen oynar. Rico Paşa önde gidiyor. Koray ne olacak? Futbol 12 kişiyle oynansa, önce onun adını yazarsınız. Ertuğrul Sağlam, en büyük sıkıntıyı Koray'da yaşayacak. Beşiktaş'ın ideal bir hücum hattı var mı? Kesinlikle yok... Bobo ve Nobre, sakatlığa çok yatkın futbolcular. İkisinin birlikte sezonu tamamlamaları zor. İkisinden biri olmayınca, Beşiktaş hücumda fren yapıyor. İyi seçilmiş bir golcü bulunursa, Beşiktaş her istasyonda durmayan "hızlı tren" olur... Yolculuk iyi başladı...