Aman yanmayın! Köln'de oynanan Süper Kupa finalinin son dakikasında İbrahim Üzülmez ile Kezman arasında yaşanan gerginliğin faturası siyah- beyazlı oyuncuya çıkarılmış ve kaptanlık köşküne çıkması üç hafta engellenmişti... Karar doğrudur, yanlıştır; ağırdır, hafiftir... Bunlar tartışılır... Ama tartışılmayacak tek bir konu var; o da futbolun "ayak oyunu" değil, "ayakla oynanan bir oyun" olduğu gerçeği... Umarım unutmazlar... Kim mi? Onlar kendilerini biliyor... Evet Kezman'ın yaptığı sportmence değil, hatta profesyonelce (!) bir hareket... Ama bunun cezasını verecek olan sen değilsin ki kaptan... Bak ne oldu, üç maç yoksun... Sen dümende değilsin, Sağlam'ın bankosu görev yerinde değil, tribünlerin de keyfi yerinde değil... Elbette hiç kimse vazgeçilmez değildir ama sen kaptansın, örnek olacaksın, sabırlı olacaksın, yol göstereceksin...
Kapat gözünü, düşün Konya maçı kazasız geçildi, bugün de Kasımpaşa sınavı var... Kalede sorun yok; Rüştü de olsa, Hakan da olsa fark etmiyor... Savunmada da Tello, Üzülmez'in boşluğunu doldurmaya çalışacak. İleri ikilide Bobo ve Nobre dışında başka alternatif zaten yok... En karışık bölge ise orta saha... Sağ kanatta genç Serdar Özkan formayı kolay kolay bırakmayacağa benziyor. En azından Mehmet Yozgatlı iyileşene kadar... Cisse, Zürih'teki performansını devam ettirdiği sürece ilk 11 listesindeki ismi kalıcı olur... Koray, bu takımın jokeri. Çizgi üzerinden gol de çıkartıyor, rakip ceza sahasında gol de arıyor... Sakatlanmasın yeter... Gelelim Delgado ve Ricardinho'ya.. Gözünüzü kapatın ve düşünün. Siz kimi oynatırsınız? Zor karar... Ama önemli olan zoru başarmak zaten. Beşiktaş'a hoca olmak, her babayiğidin harcı değil. Ertuğrul Sağlam bu "ateşten gömleği" üzerine giydiğine göre, "yanmamak" için gerekli önlemleri de almıştır. Umarım!..