Soru işaretleri İstanbulspor karşılaşması başlarken aklım gönderilen Necati, Kabze, Orhan ve Cihan'daydı. Şüphesiz televizyondan içleri buruk bir şekilde izliyorlardı maçı. Kalli'nin tercihi ile ilgili herkes kendisine göre bir takım yorumlar yaptı. Bazıları doğru, bazıları yanlış buldu operasyonu. Keşke Alman hoca, Necati ve Hasan'ı Lincoln'ün de görev yaptığı bir maçta oynatsaydı da kimsenin aklında bir soru işareti kalmasaydı. Ama tabii bunlar artık geride kaldı. Kalli'nin seçimine saygı duymaktan başka yapacak bir şeyimiz yok. Dün akşam Olimpiyat Stadı'nda muhteşem bir ortam vardı. Tribünler tamamen dolu değildi ama coşku ve heyecan her zamanki gibi üst düzeydeydi.
Niye İstanbulspor? 'Galatasaray ve Lincoln' belki stata gelmek için yeterli bir neden ama 'Avrupa'nın dev bir takımıyla maç yapılsa daha iyi olmaz mıydı' diye de düşünmeden edemiyor insan. Herhalde daha önce İstanbul'un başkanlığını yapan Sezgin'e bir jestti bu. Lincoln beklendiği gibi ilk 11'deydi. Yanında da 'birlikte oynar mı' diye tartışılan Arda vardı. Birlikte de ayrı ayrı da oynayabileceklerini gösterdiler. Lincoln ilk maçı olmasına karşın muhteşemdi. Koştu, mücadele etti, pas verdi, şut çekti. Galatasaraylıların özlemle beklediği 10 numara açığını kapatacağını gösterdi. Sahada bir de 'Serkan' diye bir genç vardı ki ona doyamadık. Anlaşılıyor ki taraftarlar bu sezon sadece Lincoln için gitmeyecek maçlara... İstanbul, dişe diş bir mücadele ortaya koydu ve Galatasaray yine gol yollarında zorlandı. Umarım yeni golcünün katılmasıyla bu sorun da çözülür ve iyi bir takım izleriz.