Yaşasın Morientes! Kalli'nin geleceğini duyduğumda fazla hoşnut olmamıştım. Saçları kırlaşmış, tatmadığı başarı kalmamış, uzun yıllar yazlığından dışarı adım atmamış Kalli'nin Galatasaray'a heyecan veremeyeceğini düşünüyordum. Ama tecrübesi ve yapılan transferlerin de etkisiyle birçok insan gibi "Dur bakalım belki de her şey iyi olur" diyerek ön yargılarımı bir kenara bırakmaya karar verdim. Hazırlıkları hep bu gözle izledim. Zaman gazetesine maç analizleri yazan, Galatasaray'ın ligdeki son maçlarını Erik Gerets'e rağmen stattan izlemekten bile çekinmeyen Kalli, ne hikmetse hazırlık maçlarında çok iyi tanıdığı eskileri oynatmayı tercih etti. 'Altından ne çıkacak' diye beklerken, bir garipliğin döndüğünü hissetmiş ama bu kadarını tahmin etmemiştim. Zaten takım istenilen sonuçları alamadığı için birçok oyuncu alınmadı mı! Ama Kalli sırf kötü olduklarını yüzümüze çarpmak ve istediği operasyonu yapabilmek için yenileri hazırlık maçında sahaya sürmedi. Ve nihayet önceki gün planının ikinci bölümüne geçti ve Galatasaray'ın en zorlu şampiyonluğunda büyük rol oynamış 4 futbolcuyu kapının önünü koydu. Orhan ve Cihan'ı bekliyorduk ama Necati ve Hasan Kabze tam bir şoktu. Gün içindeki kargaşadan olacak bu operasyonla ilgili bir şey hissetmedim. Ama ne zaman sevgili ağabeyimiz Osman Tamburacı'nın, "Galatasaray'ın yeniden yapılanmaya ihtiyacı vardı. Kalli'nin yaptıklarını onaylıyorum. Necati ve Hasan Kabze gidiyorsa, Morientes şarttır" sözlerini okuyunca beynimden vurulmuşa döndüm.
Bağırmaya ne hakkı var? O anda Kalli'nin Almanya'daki idmanda Cihan'a bağırışı geldi aklıma. Ama tabii bu ülkenin ünlü bir yazarı bile çıkıp "Necati, Hasan gitsin Morientes gelsin" derse Allah'ın Alman'ı da gelir senin çocuğuna istediği gibi bağırır. Bu kadar basit mi, Osman abi!.. Galatasaray'a alındığında, o son dakika gollerini attığında, sen değil miydin Hasan'ı yere göğe sığdıramayan, sen değil miydin attığı gollerden sonra Necati'ye övgüler yağdıran... Daha düne kadar Necati'yi Fenerbahçe istemiyor muydu? O Orhan bu Orhan değil miydi, şampiyonluğa ulaşan takımda banko oynayan, milli takıma kadar yükselen... Şimdi ne oldu da işe yaramaz oldular. "Yeniden yapılanma mı!" Yapmayın Allah aşkına!.. Kalan herkes iyi, gidenler çok kötü öyle mi! Ama tabii Bülent, Suat, Arif, H. Ünsal gitti bu takımdan kimsenin umurunda olmadı. Ergün ortadan koyboldu kimse farkında değil. Çok mu Hasan, Orhan, Necati, Cihan da gitsin! Yaşasın Kalli, yaşasın Morientes!.. Biz kimiz ki zaten!.. Fırça da yeriz, kapının önüne de koyuluruz!.. Devam Kalli, Galatasaray kendi evlatlarını yemeye alışık nasıl olsa!..