Söylemek kolay Her gün onlarca mail geliyor, binbir taktik dolu. Şunu şöyle yaparsa Beşiktaş şampiyon olur, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi Kupası'nı alması için şunları da transfer etmesi gerekir, Galatasaray şöyle yaparsa, böyle olur v.s... Aslında futbolu cazip hale getiren bu, yani herkesin bilmesi. Yine de zor yarışlar öncesi getirilen kolaycı öneriler, nedense bildik bir Napolyon anektodunu hatırlatır bana.. Hani şu parmak hikayesini... Hükümet eşrafından biri, parmağını haritanın üzerinde gezdirerek, Napolyon'a "Önce şurayı, sonra burayı almalıydınız, daha sonra da oradan geçerek öteki tarafları zaptetmeliydiniz" deyince Napolyon şöyle cevap verir: "Evet, oralar parmakla alınabilseydi, dediğin gibi yapardım!" Hayatın bazı gerçekleri, teorilerde yazılı olsa bile, o yazılı olanları gerçekleştirmek, yazmak kadar kolay değildir. Şunu hep birlikte kabul etmeliyiz; üç büyüklerin başında bulunanlar dahil bütün teknik adamların işleri zordur. Evet ellerinde imkânlar vardır, iyi oyunculardan oluşan kadroları yönetirler ama tüm bunlar zafer için yetmeyebilir. Taraftar baskısından, yönetim müdahalelerine, bazı futbolcuların özel sorunlarına, ligin kırılma noktalarında yaşanan sakatlık ve ceza problemlerine, tribün olaylarına, hakem hatalarına kadar onlarca veri, şampiyonluk denkleminin çözülmesine katkı sağlar. Hatta bazen bilinen tüm verilerin dışında, hiç hesapta olmayan bazı gelişmeler ortaya çıkar ve kader belirleyici olur. Dolayısıyla futbolseverler yeni sezon öncesi, kafalarında hedef belirleyip, takımları adına beklentiye girerken, derin düşünmek durumundalar. Kolaycı çözümlerden uzak durup, her yazılanı, her söyleneni (Özellikle senaryoları) dikkate almaktan kaçınmalıdırlar. Sağlıklı bir sezon yaşamamız için en çok buna ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Futbol güzel ve heyecanlı bir oyun. Her anlamda doğruları yapmak zafere giden yolu kısaltabilir ama bazen tüm doğrular bile bizim açımızdan yanlış bir sonuç ortaya çıkarabilir. Buna da şanssızlık diyoruz. Belki futbolun tüm dünyayı peşinden sürüklemesinin bir sebebi de budur. Bu güzel oyunu, olduğu gibi kabul edersek, meşin topun peşinde mutluluğu yakalamamız çok daha kolay olacaktır...