Fener'le ilgisi yok Fenerbahçe için 4 milyarlık rant söz konusu olsa ben de karşı çıkardım ama işin püf noktası başka
Salı akşamı bütün G.Saraylılar gibi ben de televizyonun karşısına geçtim ve 'yeni Galatasaray'ı' beklemeye koyuldum. Çıka çıka Gerets'in tortusu bir takım çıktı D-Smart ekranına. Geçen yıl hepimize kurdeşen döktüren takımı bir 90 dakika zor seyrettik. Hatta bu yeni platformda 'FIX' diye çok matrak bir kanal var. 'Nisa' diye biri çıkıyor, Bochum'lu Hatçe'nin tarot falına bakıyor ve siz yerlere yatıyorsunuz. Yani 'Galatasaray'ı bırakıp Nisa'nın falına mı takılalım' diye çok düşündük. Maçtan sonra en güzelini, "İsviçre uçak biletimi Kalli'ye ödeteceğim" diyen Özhan Canaydın söylemiş. Valla biz de 'decoder' parasını Kalli'den almayı düşünüyoruz! Salı geceki Galatasaray takımına yeni oyuncuları da aldığımız zaman bir tek mevki çok ciddi biçimde sırıtıyor. Galatasaray'ın golcüsü yok. Ümit'in fantezileri tutacak, ya da sallapati şutları kaleyi bulacak da gol olacak! Hakan Şükür koşuyor, orta sahaya gelip top çalıyor, pres yapıyor ama asıl görevini bir türlü yerine getiremiyor, yani gol atamıyor! Hasan Kabze zaten ortalıkta yok. Kalli onu da Özgürcan'ı da oynatmadı. Şimdi bu akşamki maçı bekliyorum bakalım yenilerle eskiler karışınca ne çıkacak ortaya?
Moskova geceleri başka olur Fenerbahçe yöneticisi Mahmut Uslu, Adnan Polat'la ilgili bir demeç verdi tüm televizyonlarda yayınlandı, gazetelerde manşet oldu. Mahmut beyin ilgimi çeken iki cümlesi var. Birincisi, Adnan Polat'ın muhalefette başka, iktidarda başka konuşmasıyla ilgili... Aslında bu doğaldır. Dışarıdan ahkam kesmek kolaydır; eleştirmek de, sallamak da. İktidara geldiğiniz zaman deve on akçe mi, yüz akçe mi anlarsınız! Ben Adnan'ın geçmişle ilgili eleştirilerini çok iyi biliyorum çünkü zaman zaman bunları kendisinden duydum. Kusuruma bakmasın ciddiye almadım çünkü hariçten gazel okuyurdu. Ayrıca o dönemde ne yapılmışsa kongrenin, basının ve taraftarın önünde yapılırdı. Güneş balçıkla sıvanmaz, herkes eteğindeki taşı dökerdi... O dönem yönetim onlarca kez kongre toplamış, ne yapacağını açık açık anlatmış ve yaptığı her şey için onay almıştı. Örneğin kongreye danışmadan Ali Sami Yen'in üst kullanım hakkını Gençler Spor Bakanlığı'na devretmemişti. Gürcan Bilgiç kardeşim Sabah gazetesinde, Adnan Polat'ın Mahmut beye ne söylemiş olacağı konusunda bir yorum yapmış. 'Yan hakemlerle' ilgili bir görüş bildirmiş Adnan bundan 3-5 yıl önce. Olur bu tür konuşmalar; üzerinde hiç durmamak gerek. Hele Moskova geceleri insana neler söyletir neler!..
Dehşet&ibretle okuyacaksınız Asıl önemli olan Mahmut beyin, Seyrantepe'yle ilgili söyledikleri. Mahmut bey "Proje ilk şekliyle olsaydı Galatasaray 4 milyar dolarlık bir ranttan ciddi pay alacaktı" demiş ve Fenerbahçe olarak da buna karşı çıktıklarını belirtmiş. Yüzde yüz haklıdır karşı çıkmakta, aynı şey Fenerbahçe'ye yapılsa ben de karşı çıkarım. Ama burada işin püf noktası şu; bu 4 milyar dolarlık rantın Galatasaray'ın kasasına gelmesini Fenerliler engellemedi. Engelleyemezdi de zaten. O projeden geçen hafta söz ettim. Yüz sayfaya yakın dosya masamda duruyor, dosyanın adı da "Galatasaray&Doğabaşak Aslantepe Stat ve Konut Konsepti." Dileyene bu dosyayı yollarım, oturur, inceler. Galatasaray'ın bu olağanüstü fırsatı nasıl teptiğinin öyküsünü size, kanıtlar ve tanıkların anlatımıyla; en ince noktasına kadar anlatacağım. Sanki polisiye roman mübarek! Ve eminim dehşetle ve ibretle okuyacaksınız. Bunları yazarken ve de söylerken amacım şunu ya da bunu suçlamak, iktidar muhalefet kavgasına bulaşmak değil. Amacım bana dede, baba, amca, dayı mirası Galatasaray'ın hep iyi, hep sağlıklı, hep başı dik, sırtı pek olmasına hizmet edebilmek. Bu amaca ister Adnan Öztürk isterse de bir başkası bizi ulaştırsın, sonuna değin onun yanında oluruz, ama bizi bu amaçtan uzaklaştıranlarla da sonuna değin savaşırız. Bu böyle biline...