Değirmenin suyu Beşiktaş'a dair ne varsa sorgulanmakta. "X futbolcu alınırsa takım dengeleri bozulur" denmekte. "Falancayı alırsak genel kurula ne deriz" diye düşünülmekte. Bir sorgu-yargı meselesidir gidiyor. Lakin elin oğlu hem de finansal olarak "çöktü" denilen Galatasaray bile "mali açıdan" şovunu yaparken, kimseden çıt çıkmıyor. 7 milyon euro'yu bir yılcığına Lincoln'e sayarlarken o kadar rahatlar ki insanın sorası geliyor; Bu değirmenin suyu nereden hemşerim?! Neden Beşiktaş'ın "kalesi (!)'' devamlı irdelenirken daha kalecileri bile olmayan G.Saray ve F.Bahçe hiç sorgu odasına alınmaz. Benim gücüme gidiyor arkadaş. Ülkenin iki milli kalecisi sende olacak. Adamlarda yabancı kontenjanı dolu olduğundan dışarıdan kaleci bile getiremeyecekler. Köşeye iyice sıkışmışken federasyon konusunda ve karşısında salya sümükken, bu işin doktorları virüsü senin yemeğine katacaklar. Anlaşılan benim bağışıklık sistemim bozulmuş! Vatandaşın en önemli yerdeki adamları terk-i diyar etmiş. Kabaca ağzı burnu kan içinde yani. Nöbetçi doktor mahiyetinde de bir pansumancı almışlar. "Siz ne yapıyorsunuz?" diye hayıflanıldığında "Carlos'u getirdik" ya desinler diye... Fenerbahçe medyasında bunu bir kişi karıştırabiliyor mu! Ama senin Ali Güneş'in daha havaalanındayken!!! Vallahi çok yazık. Sayın Mahmut Uslu'nun, sayın Aziz Yıldırım'ınmış gibi lanse ettiği aslı sayın Ali Şen'e ait olan o komik cümleye bizim camiadan bir tek Reha Muhtar cevap veriyorsa... Daha ne diyeyim ki ben size?