Işık var mı? Bir kulüp düşünün ki 1.5 yıl içinde transfere 50 trilyon liradan fazla harcamış olsun. Ama elinde önceden takımda olan Gökdeniz dışında piyasası olan tek bir futbolcusu olmasın. Bu kulübün kadrosunda iki yeni transferle birlikte tam 50 (evet yanlış okumadınız elli) oyuncusu bulunuyor. Eldeki bu kadar oyuncunun ne olacağı belli değil. Hesapsız-kitapsız yabancı transferi nedeniyle kontenjan dolduruldu. Yeni yabancı futbolcu transferi için Futbol Federasyonu'nun bu konudaki kararı bekleniyor. Şampiyonluk yolundaki rakipler Roberto Carlos ve Lincoln gibi dünya markalarını transfer ederken, Trabzonspor küme düşen Kayseri Erciyesspor'dan Yattara'nın kankası Jabi'yi renklerine bağlıyor.
Başkan ve adamı Yönetim kurulunun yarısı istifa etmiş ve yerlerine kimsenin tanımadığı yedek yöneticiler alınmış. Gerçi yöneticiler çok önemli değil. Çünkü kulüp özellikle son altı aydır 'Başkan ve adamı' tarafından yönetiliyor. Hatta bütün transfer görüşmeleri Yeni Şafak gazetesi merkezinde yapılıyor. Taraftarın kulübü yönetenlere güveni yok. Zoraki kalan teknik direktörün ise kredisinin üç maçlık olduğunu kendisi de biliyor. Böyle bir ortamda kulübün geleceğinden nasıl umutlu olunabilir ki? Aralık ayındaki kongre yaklaşırken farklı gruplar yönetim kurulu çalışmalarına başladılar. Ama bu kadar bölünmüşlük ve parçalanmışlık içinde 'sağlıklı, güçlü ve ideal bir yönetim kurulu' neredeyse hayal gibi. Yanlış üstüne yanlış yapan bir yönetim kurulu, kariyerini kurtarma peşindeki bir teknik adam ve heyecanını yitirmiş bir taraftar topluluğu ile Trabzonspor belki de tarihinin en zor sezonlarından birine başlayacak. Umutlu olmak isteyeni olsun ama ben umut taciri değilim. Bu yolun sonu karanlık.