Civciv mi, kuş mu? Beşiktaş'ta bir "hareketlilik" var. İçeride ve dışarıda "soru işaretleri" ile dolu bir transfer hareketliliği... Bir bakıyorsunuz İngiltere'de Colin Kazım pazarlığı... Bir bakıyorsunuz Madrid'de Helguera atağı... Araya Chelsea'li Makelele de giriyor... İçeride Mehmet Topuz ısrarı, Kayseri'yi incitmeden sürüyor. Bazı oyuncular gençtir, pahalı değildir, alırsınız... Colin Kazım, bu sınıfa giriyor. Bazı oyuncular yaşlıdır, pahalıdır, maliyeti ağırdır, giderken getirisi olmaz... Alınması risktir... 34 yaşındaki Makelele bu sınıftan... Dikkat ediyorsanız Beşiktaş'ın peşine düştüğü oyuncular Mehmet Topuz dışında "çok gerekli" yerlerin adamı değiller. Türkiye'de şampiyon olmak isteniyorsa "doğru" seçilmiş üç oyuncu yeterli. Sol açık Tello olduğuna göre, geriye sağ bek, sol bek, sağ açık kalıyor. Üstelik bunların "parasal" değeri, 10 milyon doları geçmez. Beşiktaş, Avrupa'da çıtayı yükselttiyse 32'lik stoper Helguera'ya kimse "hayır" demez. Eğer gökten "torba" indiyse, 5 milyon euro yıllık bedelle 34'lük Makalele'ye de karşı çıkılmaz. İki yıl "düzgün" oynar.. Kalede Runje, Hakan, Murat... Orası sağlam... Savunmada Gökhan Zan-İbrahim Toraman ikilisi benzeri, Türkiye'de başka takımda yok... Ortada Koray ve yükselen değer Serdar ikilisi kenara atılamaz. İleride Bobo-Nobre... Kanatlardan getirin topu, her maçta şov yaparlar. Beşiktaş "boşluk" doldurmak yerine "dolu" yerleri taşınırsa, maliyet 20 milyon doları aşar. "Efendim sınırları aşacağız, kaynağını buluruz" diyorsanız, biz de "e hadi bakalım" diyebiliriz. Ama dikkat... Eğer "kenar" bölgeler dolmadan "iç" coğrafya şişirilirse, Cannavaro'yu da getirseniz, gol yemezsiniz ama gol atamazsınız. Bu "transfer seyahatlerini" tam kavramış değilim. Bakalım civciv mi çıkacak, kuş mu? Merakla bekliyorum!