Galatasaray'ı ikiye böldü eldkamp'a yaşı nedeniyle muhalefet var. Hatta Alman hocaya tepki olarak yönetimden istifalar bekleniyor. Bu tepkiler Galatasaray'ı ve Kalli'yi nasıl etkiler? Bülent Ecevit, Başbakan olduğunda 74 yaşındaydı. Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetiyordu. Yaş meselesini ortaya atanlar ve ortalığı karıştırmak isteyenler benim her zaman söylediğim kutsal ittifak medyası. Bu medya Galatasaray'da bir şeyi eleştiriyorsa, bilki o doğru. Çünkü işlerine gelmeyeni eleştiriyorlar. Bütün bir sezon Hakan'ı yok etmeye uğraştılar, şimdi Kalli'yi yok etmeye uğraşıyorlar. Çünkü Kalli gelirse Galatasaray'da neler olabileceğini fark ediyorlar, hissediyorlar. Ama burada sadece sorun kutsal ittifak medyasında değil. Burada asıl sorun Özhan Canaydın... Adnan Polat'ı bitirmeye karar verdi. Bütün bunların arkasında pıştıklayan, kışkırtan Özhan Canaydın. Böyle bir şey olabilir mi? Yönetim kurulu toplantısı yapıyor Özhan Canaydın ve okuyorsun gazeteyi: Adnan Polat'ı desteklediği bilinen üyeler çağrılmıyor. Kendi yönetimini ikiye bölüyor; 'Adnancılar ve Adnancı olmayanlar' diye ve Adnancı olmayanlarla toplantı yapıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu gazeteler yazalı 4 gün oldu, çıt yok Özhan Canaydın'dan. 'Ne diyorsunuz arkadaşlar böyle bir toplantı yapmadık. Alakası yok' demiyor. Özhan Canaydın, Adnan'ı yeme kararı verdi. Daha girdiği günden itibaren, "Seni yiyecek bu adam" dediğim için, bir kere daha 'Hıncal haklı çıktı' dedirtmek istemiyor, dalavereyle yemeye uğraşıyor. Emrindeki tetikçilerini pıştıklıyor Adnan'a karşı... Böyle ucuz bir oyun olabilir mi? Adnancı olmayanlarla toplantı yapıyor. Kalli'ye, Adnan'a itiraz edenler kimler? Özhan'ın işaretiyle hareket eden liseciler. Liseliler değil. Yani bir başkan kendi kişisel tatminleri, kişisel hevesleri uğruna koca Galatasaray'la bu kadar uğraşabilir? Bitirdi Galatasaray'ı...
TOKİ'YE BEN DEDİM! İşte TOKİ "Yapmıyorum" dedi. Son kozu oydu. Elindeki tutanaklarla, evraklarla basın toplantısı yapıyor, "Seyrantepe için pürüz kalmadı" diyordu. Özhan'ın olduğu her yerde pürüz vardır. Özhan oldukça pürüz bitmez. Ben tabii telefon ettim TOKİ'ye. 'Yapmayın' dedim!.. TOKİ de emrimde ya benim! Tribünler emrimde, belediye emrimde!.. Telefon ediyorum Kadir Topbaş'a 'Bu adayı yıkın' diyorum Suada'yı yıkıyorlar. En son yaptığı da bu!.. Yani Reina'nın patronu kaçak inşaattan sabıkalı. 40 kere yıktılar Reina'yı... Bu adam Galatasaray Adası'nı kiralamış, Boğaz Ön Görünüm Bölgesi değil, Boğaz'ın içinde. Bir sürü kaçak ilave yapmış, belediye onları yıkıyor; Özhan, 'Hıncal belediyeyi pıştıklıyor, gönderiyor, adayı yıktırıyor' diyormuş. Yıkılıyorsa, sanane... Suada orası... Galatasaray Adası değil ki! Bitirdin adını bitirdin. Reina'nın patronunun avukatı mısın sen? İşte Galatasaray bu hale geldi. _TOKİ Başkanı, maliyetinin yüksek olduğunu belirterek, Seyrantepe'ye stadı yapamayacaklarını söyledi. Ali Sami Yen'in arazisi düşünülen maliyetleri karşılamaz mı? Ali Sami Yen işi bitti. Galatasaray artık Ali Sami Yen'e dönemez. Likör fabrikasıyla da birleştirdiler. TOKİ, Ali Sami Yen'e el koydu. Özhan gibi bu işlere aklı basmayan birisi olursa, TOKİ böyle oynar. Ali Sami Yen'i bitirdikten sonra, maliyeti gündeme getiriyor. TOKİ bilmiyor mu maliyetlerin ne olduğunu, yeni mi öğreniyor! Ama önce Ali Sami Yen'i sağlama aldılar, şimdi diyorlar ki hadi bakalım! Canaydın'ın bu işlerden bilgisi olmadığını farkında, oynamaya devam ediyorlar.