Terim hatalı Rüştü ile başlıyor yanlışlar. Ne kadar iyi bir kaleci olursan ol maç eksikliğin varsa bunun acısını çok çekersin. Kaleci hata yaptığı zaman tabelaya yazılır
Milli Takım'da oyun kuracak adam yoktu. Beyinsiz bir takımla sahaya çıkmış. Fatih Terim ki beyinli futbolun Türkiye'deki en büyük teknik direktörüdür
İlk gol İbrahim Üzülmez'in attığı yanlış taçtan, 2. gol Arda'nın santraya yakın bir yerde topu elle lüzumsuz kesmesinden geldi. Bir Terim yanlışı da sol kanattaydı
Milli Takım, karşısında 2 defa öne geçmesine rağmen bunu koruyamayarak Bosna Hersek'e yenildi. Bu mağlubiyeti neye bağlıyorsunuz? Ünlü bir Fransız anekdotu vardır. Onu tersinden düşünelim bu defa.
Zaferden sonra generale sormuşlar "Kim kazandı" diye; "Kaybetsek kimi kurşuna dizeceklerdi" yanıtı vermiş. Şimdi Bosna karşısında kazansaydık, kimi alkışlayacaktık; Fatih Terim'i... O zaman kaybın sorumlusu da o... Kaleci ile başlıyor Fatih Terim'in yanlışları... Bu, aslında uzun süren bir yanlış. Milli Takım kalecisi Rüştü. O sakatlandıktan sonra Volkan geçti kaleye. Sonra Volkan çok kötü oynamaya başlayınca, Fenerbahçe'de kaleden aldılar ama Fatih Terim, Volkan'da ısrar etti. Takımında forma giyemeyen Volkan, Milli Takım'da da oynayamaz hale geldi. Fatih Terim o dönemde Volkan'ın yerine kaleci hazırlamadığı için Türkiye kalecisiz kaldı.
BERABERLİĞE RAZIYDI Maçtan bir gün evvel söylediği sözler ilginçti. Terim "Ya uluslararası tecrübesi olmayan ama oynayan bir kaleci koyacağım kaleye, ya da uluslararası tecrübesi olan ama oynamayan bir kaleci" dedi ve tercihini ikinciden yana kullandı. Uluslararası tecrübesi olan bir adamı, 11 mevkinin 10 tanesinde oynatabilirsin. Çünkü oradaki faydaları takıma artı olarak gelir, zararları doğrudan tabelaya yansımaz. Onun yanlışlarını düzeltebilecek arkasında bir sürü insan var. Oysa kale öyle bir yer değil. Kaleci hata yaptığı zaman tabelaya yazılıyor. Onun için kalecilikte maç eksikliği en büyük eksikliktir. Ne kadar iyi bir kaleci olursan ol maç eksikliğin varsa çok acısını çekersin. Şimdi Bosna'nın kalecisi de hatalı goller yedi ama adamların kalecisi muhteşem goller de çıkardı. Rüştü'nün kurtarışı yok. Rüştü geleni gideni yedi. Son bölümdeki inanılır gibi değildi. Yani o golden önceki dakikaları şöyle bir hatırlayın: Bosna Hersek taçları yarım saatte oyuna sokuyor, uzatma dakikaları oynanırken, 4 dakikanın, 2'si oynanmış oyuncu değiştiriyor. Yani ilan ediyor 2-2'ye razı olduğunu; biz o takıma yenildik. Tabii sadece Rüştü'nün değil hata. Topun düştüğü yerde o adam topa vurmasa 2 Bosnalı daha var, Türk yok. Korner atılıyor, maç bitmek üzere senin altı pasının içinde Türk yok. Nerede bizim adamlar? Kalenin içinde de yok. Yine böyle Rüştü'nün eksik bir çıkışı oldu, kalenin içinde Gökhan vardı, topu çıkardı. Bu defa kalenin içinde adam da yok. Nerede peki bunlar? Kısmetten çıkınca, uçkur 9 yerinden koparmış ya!.. Aynen öyle oldu.
YILDIRAY OYNAMALIYDI Ama bu maç oraya kalmalı mıydı, bir de orası var! Rüştü o golü yemese berabere bitecek maç. İki puan kaybetmiş olacaktık. Pek bir fark yok, 2 puanla, 3 puanın arasında. Hatta 3 puan kaybımız biraz faydalı da oldu. Çünkü Bosna potaya girdi, bundan sonra bizim rakiplerimizle daha ciddi oynayacak. Yunanistan ve Norveç'le... Terim'in birinci temel yanlışı Rüştü ile başlaması. İkinci temel yanlışı Yıldıray ile başlamaması. Takımda oyun kurucu başka adam yok. Alacak, dağıtacak, yönlendirecek... Beyinsiz bir takımla sahaya çıkmış. Fatih Terim ki beyinli futbolun Türkiye'deki en büyük teknik direktörüdür. Avrupa'nın 'öldü' deyip, kapıya koyduğu Hagi'den süperstar yarattı. Hagi hayatının hiçbir döneminde gösteremediği performansı, Galatasaray'da gösterdi, Fatih Terim sayesinde. Bugün sahaya çıkan takımın beyni yok. Yıldıray girdikten sonra neler yapabileceğini gösterdi üstelik. Başka birisi olsa dersiniz ki 'onu tercih etti mesele yok.' Burada öyle bir şey yok. Yıldıray tek. Mahkum ve mecbursun onunla başlamaya. İkinci büyük yanlışı. Sol kanat en riskli yer. Neden, İbrahim Üzülmez formda değil. Beşiktaş'ta bile oynarken protesto ediliyor. Önünde Arda... Arda'nın en büyük kusuru savunmasının noksan oluşu, geriye gelmemesi...
VOLKAN'DAN VAZGEÇTİ Vestel'de uzun süre bek olarak oynatmasına rağmen Ersun hoca, sol açıkta oynarken geriye gelmiyor ve topla oynamayı çok sevdiği için onun kaptırdığı toplar da tehlike oluyor o kanatta. Yani sol kanat riskli... Nitekim Arda'nın lüzumsuz bir elle oynaması sonucu kazanılan duran topta yedik beraberlik golünü, 2-2 oldu. Santranın orada, bırak gitsin, niye dokunuyorsun ki! Şimdi orada, İbrahim Üzülmez sakatlanınca, tesadüfen bir adam bulduk: Volkan. Mükemmel oynadı. Genç, dinamik, enerjik, hücuma da çok iyi katılıyor, harika... Terim yine İbrahim'e döndü... İbrahim'in artık ne kadar oynayacağı da tartışılır. Volkan gibi bir adam bulmuşsun, kullansana. 1. gol İbrahim Üzülmez'in attığı yanlış taçtan geldi. Bir taç attık, gol yedik. 2. gol Arda'nın topu lüzumsuz elle kesmesinden geldi. O kanattan. Adamlar oradan her saldırdıklarında tehlike yarattılar. Başımıza iş açtılar. Yani bir Terim yanlışı da orada. Çok önemli bir kayıp. Biz Bosna'yı yensek işi bitirmiştik neredeyse... Çok önemli bir adımdı. Şimdi önümüzdeki maçlarda her puan altın. Yani bir daha yenilme, bir daha kazaya uğrama, bir daha berabere kalma hakkımız yok. Türkiye her maçını kazanmak zorunda.
Servisi
